Giriş
Yıl: 2015…
Yer: Türkiye
İçinde televizyon kanalları ve gazetelerin bulunduğu bir basın-yayın kuruluşu hiçbir hukuki dayanağı olmadan kapatıldı.
Gözlerimizin önünde ekran karartıldı...
* * *
Mali ve idari suç işlendiği şüphesiyle yönetimi ele almak için atanan kayyumun ilk işi uplink odasını basıp, yayına müdahale etmek oldu.
Neden?
Çünkü “suç” ne idari ne de maliydi...
Esas “suç” muhalif olmaktı.
* * *
Korkunç bir tablo bu...
Dehşet verici...
Bir toplumda insanları eşit kılan en önemli şey kanundur.
Dün canlı yayında sadece bir medyanın susturuluşunu değil, aynı zamanda hukuk devletinde hepimizin güvencesi olan kanunların ayaklar altına alınışını seyrettik.
* * *
Metropol ve Gezici araştırma şirketleri seçime 4 gün kala son çalışma sonuçlarını yayınladılar.
AK Parti’nin oyları yüzde 44’e dayanmış görünüyor...
Vatana millete hayırlı olsun.
Milli iradeyse saygımız sonsuz.
Yalnız şimdiden uyarmak isterim, AK Parti tekrar iktidara gelince şöyle bir sorun doğacak: Türkiye zaten dünyanın cezaevleri en kalabalık 10 ülkesinden biri...
Niyetiniz, muhalefet eden herkese bir şekilde “suç” uydurup yok etmek, cezaevine tıkmaksa...
Mevcut cezaevleri Türkiye’nin size oy vermeyen yüzde 56’sını almaz!
O yüzden hiç 1 Kasım’ı bekleyip zaman kaybetmeyin yandaş müteahhitleri toplayıp derhal başlayın çalışmaya...
Türkiye’nin 2023 hedefini açıklıyorum:
100 bin cezaevi, 30 milyon tutuklu!
Bak aklıma ne geldi...
Gezi Parkı’nı yıkıp cezaevi mi yapsanız?!
