Rauf Tamer14 Aralık'a dair

HABERİ PAYLAŞ

14 Aralık'a dair

Haberin Devamı

Ekrem Dumanlı’ya geçmiş olsun.
Hidayet Karaca ve diğer tutukluların da bir an evvel özgürlüklerine kavuşmalarını dilerim.
Bu vesileyle bir kere daha hatırlatalım. Tutukluluk istisnai bir durumdur. Onu rutin hale getirirseniz bir dizi hak ihlali doğar.
* * *
Tutukluluk haliyle tutuksuzluk halini bir mahkeme nasıl ayırd eder? İşte, adil yargılama ve adil hüküm bu noktada başlar.
Elbet yasalar kadar Hakim’in dirayeti de rol oynar. Yani “Taksim’de sallandıracaksın üç-beş tanesini” mantığıyla adalet olmaz.

[[HAFTAYA]]

* * *
Dışardan ahkam kesenler de maalesef değişik pozisyonlar almakta ve değişik tepkiler vermektedirler. Yani bizler, birilerinin tutuksuzluk kararına ya da öbürlerinin tutukluluk haline, duygularımızı karıştıramayız.
Bu hatayı Ergenekon dahil birçok davada işlemişizdir. Kamu Vicdanı böyle mi olur? Sevdiğiniz adamın tahliyesine alkış, sevmediğiniz adamın tutukluluk haline “oh olsun.”
Ya da tersi... Bu mudur Kamu Vicdanı? Üzülmekle sevinmek için sanki sosyal bir içtihat mı vardır?
* * *
Çok iyi biliyorum ki, birçok insanın tutuklanmasına sevinenler oluyor. Ama birçok insanın serbest bırakılmasına üzülenler de oluyor.
Belki bu olayda da öyledir.
Sonra da yargıyı beğenmiyoruz.
Peki, kendi adalet terazimizi beğeniyor muyuz?
Hiç unutmam. Nedim Şener’in tutuklandığı gün, onu tanımadığı halde “iyi oldu, hiç sevmezdim” diyen bir zavallı arkadaşa rastladım.
Ne hazin.
Neden tutuklandığını bile bilmiyordu.
Başka örnekler de veririm ama kalemim varmıyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder