1930'lara dönüş...

Avrupa’da en son ırkçılık rüzgarları estiğinde bunun bedelini İkinci Dünya Savaşı ile bütün dünya ödemişti.
1930’ların başında dünyayı kan gölüne çeviren faşizm ne yazık ki en büyük desteği demokrasiye inancı tükenmiş insanlardan almıştı.
* * *
Paris’te karikatür dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik kanlı terörist saldırının tam da Yunanistan’dan Fransa’ya, Macaristan’dan Polonya’ya kadar tüm Avrupa’da ırkçılık seviyesinde aşırı sağ akımların güçlendiği bir döneme gelmesi tesadüf mü?

[[HAFTAYA]]

* * *
Paris’te 12 masum insanın ölümüne neden olan terörist saldırı sonrası dün Fransa’da bir camiye bombalı saldırı düzenlendi. Bütün gün Avrupa’nın neredeyse her yerinde İslami semboller taşıyan noktalara benzer saldırı haberleri geldi.
Bu saldırıların sadece Charlie Hebdo katliamına misillemeden ibaret olduğunu düşünenler yanılıyor. Özellikle Fransa’da neredeyse 1 yıldır camilere ve 65 milyonluk ülkede sayıları 5 milyonu bulan Müslüman nüfusa yönelik saldırılar var...
* * *
Unutmayın ki terörün en büyük amacı fay hatlarını tetiklemektir.
Sadece Fransa’da da değil bugün Avrupa’nın bütünün altındaki en büyük fay hattı ırkçılık...
Korkarım Charlie Hebdo’ya yönelik kanlı terörist saldırı Fransa’da ve Avrupa’nın neredeyse tamamında yükselişte olan aşırı sağı çok daha güçlü hale –belki de iktidara- getirecek.
Hele ki Avrupa, Amerika’nın 11 Eylül sonrası izlediği ‘güvenlik’ politikalarını uygulamaya kalkarsa yaşanacak felaketi tahmin bile etmek istemiyorum.
* * *
Fransız gazeteleri dün Charlie Hebdo saldırısını ‘Avrupa’nın 11 Eylül’ü’ diye gördü...
Amerika’nın 11 Eylül sonrası başlattığı teröre savaş 1 milyondan fazla sivilin canına mal oldu.
Ne Birinci Dünya Savaşı’nda ne de İkinci Dünya Savaşı’nda bu kadar sivil hayatını kaybetmişti.
Dua edelim de Avrupa’nın 11 Eylül’ü Amerika’nınki kadar ‘kanlı’ olmasın!