Ankara'nın havası ağır

Koalisyon modelleri arasında şu an için en mümkün görünen AK Parti-MHP koalisyon hükümeti.
Aslına bakarsanız hem AK Parti’den hem de MHP’den Ankara’da konuştuğum tüm isimler bu modele çok sıcaklar.
Hele ki MHP’de...
MHP’liler bu dönem kesinlikle iktidarda olmak istiyor. Ankara’da görüştüğüm partinin yönetim kademesinde yer alan etkili isimlerinden biri bu isteği şu şekilde ifade etti: “İlk seçenek AKP ama olmazsa CHP ile... Mutlaka iktidarda yer almalıyız.”
* * *
AK Parti’de ise teşkilat ikiye bölünmüş durumda... Partinin önemli bir bölümü “Bu süreçten hükümet çıkmaz, seçime gidelim” derken diğer bölüm erken seçimden de farklı bir sonuç çıkmayacağını o nedenle bir şekilde müzakere masasına oturup koalisyon hükümeti kurmanın kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Bu arada tıpkı MHP’deki gibi AK Parti’deki koalisyon yanlılarının tercihi de MHP’li bir model.

[[HAFTAYA]]

* * *
Her iki taraf da birbirini çok istiyor ama bu koalisyonun önünde göz ardı edilemeyecek kadar büyük engeller var.
Bu engellerden en önemlisi MHP’nin açıkladığı önkoşullar.
Herkes biliyor ki AK Parti’nin atacağı adımları Davutoğlu değil, Erdoğan belirliyor.
Kurulacak olası bir koalisyon hükümeti için de kararı Erdoğan verecek.
Hal böyle olunca “Hesaplaşmadan helalleşme olmaz... Ver Bilal’i kur hükümeti” diye topa giren bir partnerle AK Parti’nin hükümet kurması çok kolay değil.
Ankara’da kurulacak bir koalisyon hükümetinin bilinmeyen ön şartlarından birinin de içişleri, adalet ve ulaştırma bakanlıklarının MHP’ye verilmesi olduğu konuşuluyor.
Hani günlerdir ağızlara pelesenk olan “kırmızı çizgisi” var ya, haberiniz olsun bu 3 bakanlığa sahip olmak da AK Parti’nin kırmızı çizgisi.
Kürt meselesinde çözüm süreci rafa kaldırıldı. Ancak AK Parti teşkilatları Kürt seçmenin 7 Haziran’da adeta AK Parti’den kaçtığının farkında...
Bölgeyi ve Kürtleri yeniden kazanmak için projeler geliştirmesi beklenirken AK Parti yönetiminin MHP ile koalisyon kurup çözüm sürecini toptan çöpe atması önce kendi tabanından tepki çekecektir.
* * *
Şartlar ortada!
Ama burası Türkiye...
Bir bakmışsınız Erdoğan, AK Parti’den elini çekmiş, Davutoğlu yüce divan için “olur” demiş, MHP Kürt meselesine bakış açısını değiştirmiş, müzakere masasında umduğuyla değil bulduğuyla yetinmeyi kabul etmiş...
“Siyasette imkansız yoktur” derler.
O yüzden olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz.