Yazgülü AldoğanBerfo Ana kaç yaşında?

HABERİ PAYLAŞ

Berfo Ana kaç yaşında?

Gözaltında kayıplar bir başka yürek yarası. Cumartesi Anneleri yıllardır Galatasaray Meydanı’nda, kucaklarında yakınlarının fotoğraflarıyla oturup kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştı. Bu annelerin içinde biri vardı ki Başbakan’la bile görüşmüş, sembol isim olmuştu: Berfo Ana. Berfo Ana, önceki gün yaşamını yitirdi ve bugün vasiyetinin aksine, oğlunun kemikleri bulunmadığı halde toprağa veriliyor.

Söylendiğine göre 105 yaşında, Türkiye’nin en yaşlı insanlarından biri olan Berfo Kırbayır, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra oğlu Cemil Kırbayır’ı 27 yaşında gözaltında yitirmiş. 33 yıldır onu aradığına göre oğlu bugün altmış yaşında olacaktı. 105 yaşındaki kadının 60 yaşında oğlu olması için Berfo Kırbayır’ın onu 45 yaşında doğurmuş olması gerekmiyor mu? Hele bir köylü kadını için bu, çok geç bir yaş değil mi? Berfo Ana’nın yaşadıklarını hiç bir ana yaşamasın. Ama her söylenen ne kadar doğru?

Haberin Devamı

Geçenlerde yayınlanan ve 28 Şubat’ta tesettürlü kadınların çektiği eziyeti anlatan bir kitapta otobüsten indirildikleri, acil servise gittikleri halde hastaneye bile alınmadıkları anlatılıyor. ‘Türkiye’de kadınların yarıdan fazlası başını şu veya bu biçimde örterken hangisi bu nedenle otobüsten indirildi ya da hastaneye alınmadı’ diye düşünüyor insan! Acılar abartılarak mı büyüyor? Ve bunların intikamı, rövanşist bir yaklaşımla bu “suçlarla” hiç ilgisi olmayanları hapse atarak mı alınıyor?

[[HAFTAYA]]

İmralı’ya sefer, Kandil’e bomba!

Emekli ve muvazzaf subayların, en üst rütbedekiler çoğunlukta olmak üzere tutuklanmaları sürüyor. Artık sayısını bile bilemiyor, takip edemiyoruz. Çünkü Balyoz’dan tutuklu bir orgeneral, bir de 28 Şubat’tan tutuklanıveriyor! Terazinin öbür ucunda da İmralı süreci var. Başbakan’ın itirazı üzerine ‘Sn. Öcalan’ listeyi değiştirdi; içinde bir dindar, bir solcu, bir Kürt milliyetçisi kadın olan yeni ekip dengeli ve sakıncasız bulundu, bugün İmralı’ya gidiyor. Öcalan’la barış koşullarını konuşacak olan heyet, bu bilgileri hükümetle mi paylaşacak, Kandil’le mi? Çelişkiler bitmiyor ki!

Haberin Devamı

Bir yandan da Kandil bombalanıyor! BDP heyeti barış sürecini anlatmak için Karadeniz illerine gezi düzenledi, az kalsın başlarına Sivas’taki gibi bir facia geliyordu. Ve yine ardından kopan kıyamette herkes suçu birbirine attı, olaylar sırasında şehirde bile olmayan CHP’li belediye başkanı suçlandı. Sonra özür dilendi. MHP suçlandı. E mızrak çuvala sığmıyor, kalabalığın neredeyse hepsi kurt işareti yapıyordu. Ama Başbakan’ın işine MHP’yi suçlamak gelmediği için azarı CHP de işitti!

Bütün kartlar başkanlık için

Tabii bütün bu çelişkili görünen politik eylemlerin aslında bir tek amacı, bir tek yol haritası var: Tayyip Erdoğan’ı başkan olarak, hükümeti de yönetebileceği bir konumda en tepeye taşımak. Bunun için BDP ile anlaşıyor, bunun için bütün zor zamanlarında kendisine destek olmuş MHP’nin fazla üstüne gitmiyor, bunun için ikna edemeyeceğini düşündüğü CHP’yi dövmeye ve başta subaylar olmak üzere muhalif olabilecek herkesi bitmek bilmeyen operasyonlarla içeri atmaya devam ediyor. Bir yandan da anketlerle yetinmiyor, bölge bölge milletvekillerini toplayıp açılım konusunda fikirlerini alıyor.

Haberin Devamı

Tabii Erdoğan’ın gözünün içine baka baka neyi ne kadar söyleyebilirler bilemiyorum ama anlaşılan o ki, gerek Karadeniz Bölgesi, gerek Orta Anadolu, ki buraları çok sayıda şehit ve gaziye sahip olduğu için milliyetçi hassasiyeti yüksek yerler, Başbakan’a yeşil ışık yakıyorlar. Ülkenin barışa kavuşmasını, silahların susmasını kim istemez? Acıklı olan bunun için ödenen bedeldir. Sadece kan akmakla bitmedi, şehit vermek kesmedi, şimdi de düzmece davalarla insanların zindanlara atılması ve kız öğrencilerin bile ömür boyu hapis cezası gibi cezalara çarptırıldığı bir yargı despotizmine gidilmesi ne yazık ki bu barış sürecinin sancılarını arttırmakta.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder