Normal demokrasilerde seçimlere halk iradesi damga vurur, Türkiye’de ise trafo vuruyor... Diyarbakır’da dün HDP’nin yaptığı son mitingi sırasında patlama oldu. Önce “trafo” dediler. Sonra anlaşıldı ki trafo kendiliğinden patlamamış, patlatılmış.
* * *
[[HAFTAYA]]
Trafoya sokacak kedi bulamayınca belli ki ‘it’ sokmuşlar. Çünkü ne kedi ne köpek ne de göğüs kafesinin içinde vicdanlı bir yürek taşıyan başka bir canlı... Türkiye’nin 50 yıldır her kritik dönemecinde sahneye konan bu alçak, bu kahpe tezgahlarda adı geçsin istemiyor artık. Hal böyle olunca meydan ‘it’lere kalıyor.
* * *
Plan çok net: Diyarbakır sokaklarını ateşe verip, o ateşte demokrasiyi yakmak! Oyuna gelmeyin. Türkiye ile ilgili projelerini hayata geçirmek için masum insanların kanını döken vampirlere sesleniyorum: Çekin şu pis ellerinizi artık bu ülkeden! Kim iktidar olacak, kim muhalefette kalacak, kim barajı aşacak ya da aşamayacaksa... Müsaade edin de buna halk karar versin.
* * *
Başbakan Davutoğlu olayın hemen ardından sağduyu çağrısı yaptı, “Olayı aydınlatacağız” diye söz verdi... Patlama için “tahrik” dedi, “provokasyon” dedi. Dünkü patlama tam bir provokasyon, Başbakanımız haklı. Peki, yüzbinlerce insanın toplandığı bir meydanda patlamadan birkaç dakika sonra TOMA’lara talimat verip halkın üstüne su-biber gazı sıktırmak ne?
Yoksa o meşhur kedi şimdi de TOMA’ya mı girdi?