Başbakan Davutoğlu hafta sonu bir konuşmasında “...vatan için evlatlarımızı feda etmeye hazırız...” dedi. Orada bir dakika durun... Kim, kimin evladını feda ediyor?
* * *
Hangi yetkiyle...? Biz, siyasetçilere ülkeyi yönetsin diye oy veriyoruz. Evlatlarımızı ölüme göndersinler diye değil. Herkes kendi evladı adına konuşsun kardeşim... Şanlıurfalı Mehmet’in, Trabzonlu Abdullah’ın, Kayserili Burhan’ın kaderine Konyalı Ahmet karar vermesin... Analarına sorun, babalarına sorun, elinin kınası kurumamış karılarına, kundaktaki yavrularına bir sorun bakalım: “Biz sizin adınıza karar verdik: Evlatlarınızı “feda” edeceğiz. Siz ne dersiniz?” diye... Belki de uğruna ölmek yerine üzerinde barış içinde yaşamak istiyorlardır.
[[HAFTAYA]]
* * *
Belli mi olur belki de bıkmışlardır 30 yıldır ölmekten, öldürmekten... Ve anlamışlardır bu işin ölerek, öldürerek çözülmediğini... Milletin evladını feda etmenin yollarını arayacağınıza, oturun düşünün; Bir ana karşınıza dikilip de “3 yıldır tek bir çocuğun burnu kanamadan birlikte huzur içinde yaşayabildik de ne oldu şimdi yeniden kan damlıyor dağlardan?” diye sorarsa ne cevap vereceksiniz? “30 yıldır feda ettik edeceğimiz kadar evlat, ben bundan sonra yavrum ölsün değil yaşasın istiyorum” derse bir baba ne söyleyeceksiniz? Yoksa, hoşunuza gitmeyeni söyleyen herkese yaptığınızı onlara da yapıp; evladını yaşatmak isteyen anayı “vatan haini” babayı da “şerefsiz” mi ilan edeceksiniz?
* * *
Ayrıca kendi çocukları askerden yırtsın diye zırt pırt yasa çıkararak cumhuriyet tarihinin bedelli askerlik şampiyonu olan bir siyasi partinin liderinin vatan uğruna evlat feda etmekten bahsetmesi hafızamıza hakarettir. Muhtemelen dili sürçtü Başbakan’ın: “...evlatlarınızı feda etmeye hazırız...” diyecekti “...evlatlarımızı...” diye çıktı ağzından!
* * *
Yok kardeşim. Yaşatmak istiyorsan başım üstüne ama bizim ölmeye gönderecek evladımız yok... Kalmadı.
05 Ağustos 2015, Çarşamba 05:00
Haberin Devamı