Fabrika ayarlarına dönüş...

Çin’in Uygur Türkleri’ne yaptığı soykırımı protesto ettiğini, kendilerinin ise “ülkücü” olduğunu sanan bu arkadaşların ilk icraatı İstanbul’da bir Çin lokantası basıp, Yozgatlı sahibini pataklamak oldu. Sonradan ortaya çıktı ki; lokantanın aşçısı Çin zulmünden kaçmış bir Uygur Türkü’ydü ve bu saldırı sonrası çalıştığı lokanta kapatılınca o da işsiz kalacaktı.

* * *

Bu arkadaşlar dün yine iş başındaydı... Bu sefer de Sultanahmet’te gördükleri ilk “çekik gözlü” gruba saldırdılar. Gel gör ki; grup Çinli değil Koreliydi! Ülkücü grup “Burada Çinli yok” diye sakinleştirilirken olay yerinden kaçırılan Koreliler korku içinde “Biz Çinli değiliz, Güney Koreliyiz” diye kendilerini anlatmaya çalışıyordu. Pepsi’yi boykot için toplanıp kameralar karşısında hep birlikte Fanta içenlerin yaşadığı bir ülkede bu sürpriz değil. Komik hiç değil, bilakis üzücü... Dünkü grup velev ki Çinliydi... Ne olacaktı? Çin Devleti’nin Uygur Türkleri’ne yaptığı soykırımın sorumlusu, Türkiye’ye gelen bir grup Çinli turist midir? Bir avuç masum turisti linç etmek Uygur Türkleri’ne nasıl bir kazanım sağlayacaktı?

[[HAFTAYA]]

* * *

Çin’in yaptığı ırkçılığı Çin’den daha büyük bir ırkçılık yaparak protesto eden bu kafa, korkarım, Türkiye’nin ‘fabrika ayarları’na geri dönüş emaresidir! 22 yıl önce Sivas’ta Madımak Oteli’nin önünde toplanıp canlı canlı insan yakanlarla dün Sultanahmet’te Çinli avına çıkanlar arasında hiçbir fark yok.

* * *

Bu arada... Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya bütün dünya televizyonlarının dün akşam haberlerinde Sultanahmet’teki bu “linç girişimi” haberi vardı. Türkiye’nin imajına böylesine zarar veren bu adamlar “ülkücü” yani vatansever öyle mi?!