Fena şeyler

Belli ki iç hesaplaşmalar, adından da anlaşılacağı üzre içerden sızdırılan bilgilerle besleniyor. Muhbirden çok ne var?
Ergenekon’da da böyleydi, son gözaltılarda da böyle...
Yarın öbürgün muhtemel soruşturmalarda da böyle olacak.
Ahlak çöküşünün ilk işareti zaten budur.
* * *
Kemal Kılıçdaroğlu’nun taa 16-17 yıl evvel attığı imzalar, şimdi nasıl gündeme geliyor zannediyorsunuz?
Bugünkü atamalar, terfi ve tayinler, bacanağın kardeşine, yok bilmem amcasının komşusuna, yok efendim tavşanın suyunun suyuna -liyakatli olsun olmasın- verilen mevkiler, ilk nerden sızıyor dersiniz?

[[HAFTAYA]]

Bakar mısınız? Partilerden biri, internette site açmış.
“İhbarlarınızı bekliyoruz” diyor.
Ne için? Herhalde taraftarlarının içinde kaç müzevir, kaç ispiyoncu olduğunu tespit için.
* * *
Şimdiki teknoloji olsaydı 27 Mayıs’ta internet siteleri mutlaka ihbarla dolmuş ve tutuklanmayan insan kalmamıştı.
Hatta 28 Şubat’ta... İrticacı diye kimbilir kimler damgalanmıştı.
Türkler, zaten birbirini sevmez.
Bir de ihbar sitesi açarsanız, ihbar’dan çok iftira yağmuruyla karşılaşırsınız.
Peki, sonra?
Sonra da karşı siteler’in ta Belediyelere kadar, hatta mahalle ve sokak içlerine kadar mukabil ihbarlarını okursunuz: Rövanş.
Bunun sonu yok ki.
* * *
Halimize bakın.
Bu durumda bile suçtan, suçludan, zanlıdan, şüpheliden geçilmiyor.
Allah bugünleri aratmasın.