Freni patlatmayın

Başbakan, iki muhalefet liderini ziyaret ederek, son gelişmelerle ilgili bilgi verdi, onların uyarı ve eleştirilerini dinledi. (Bu görüşmelere HDP’nin de eklenmesini ve tablonun tamamlanmasını diliyoruz.) 150’ye yakın general, darbeyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı, tutuklandı.

Darbe girişiminin gerçek derinliğini yeni yeni anlayabiliyoruz. Böyle dönemlerde duyguların aklın önüne geçebildiğine tanık olunur.

Yangına körükle gitmek

Bazı çevrelerin, yangına körükle giden yaklaşımlarını kabul etmekse, mümkün değil. “Bu darbe değil tiyatro” diyenleri eleştiriyor, yaptıkları çarpıtmaya dikkat çekiyoruz. İlgili ilgisiz insanları, suçlamalarla hedef haline getirmeye çalışanların da, aynı oranda tehlikeli olduğu açık.

Durumdan vazife çıkaranların militanlığını, hep birlikte görebiliyoruz. Yeni bir örnek: Başbakan’la CHP liderinin görüşmesinde, CHP lideri, “Kılıçdaroğlu’nun evini koruyan polisler paralel çıktı” başlıklı haberden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, “Size yakın gazetelerin yaptığı bu tür haberlere kırılıyorum, güceniyorum. ‘Yeni bir ilişki dönemi başlıyor’ diyorsunuz, ancak sizin gazeteniz bizi itibarsızlaştırıyor. Evimin önündeki polisi ben mi belirliyorum” dedi.

Yeni dönem

Yeni bir döneme girdiğimizi, suçlayıcı, kışkırtıcı, slogancı, sansasyon heveslisi yayıncılığın anlamsızlaştığını artık birilerinin görmesi, anlaması gerekiyor. FETÖ’cü yapılanmanın, devleti, toplumsal dokuyu ne ölçüde tahrip ettiğini gördükçe, huzursuzluğumuz artıyor.

Böyle bir ortamda, tehlikeye karşı ortak bir tavır gelişirken, “onu da suçlayalım”, “bunu da suçlayalım” derdine düşenleri, öncelikle iktidar partisinin engellemesi gerekiyor. Kaotik günlerden geçiyoruz.

Derdimizi dünyaya anlatmakta da oldukça zorlanıyoruz. Herkesin artık aklını başına toplaması, bilinçli davranması şart. Bu dönem, bir “cadı avı” dönemi değil, bir sorular sorma, farklı düşünme, özeleştiri ve anlama dönemi olarak gelişmeli.

Böylesine karmaşık bir ortamda, bir yandan da yeniden yapılanma konusunda önemli adımlar atılıyor. Bunun da mümkün olduğunca ortak akılla yürütülmesinde sayısız yararlar bulunuyor. Henüz yolun başındayız. Eğer uzlaşma ve karşılıklı anlayış içinde, “yeniden yapılanma”ya odaklanamazsak, hepimiz zararlı çıkarız. Freni patlatmayın...