Hız felakettir

Türk edebiyatının son dönemde yetiştirdiği en yetenekli yazar kim?
Bu sorunun cevabını vermek kolay değil...
Ama kitap satışları, imza günlerinde oluşan metrelerce kuyruk ve yazıların etkinliği bir ölçüyse hiç tereddüt etmeden tek bir isim söylerim: Emrah Serbes.
* * *
Emrah, müthiş bir yazar.
Henüz 33 yaşında...
Muhtemelen 10 sene sonra çok daha büyük bir edebiyatçı olarak sadece ülkesinde değil, dünyada da konuşuluyor olacak.
Fakat Emrah’ın bir handikabı var: Muhalif.
Dahası ülkemizdeki yaygın ‘aydın’ profiline pek uymayan, tipik bir Beşiktaşlı gibi asi bir ruha sahip.

[[HAFTAYA]]

* * *
Geçenlerde Emrah Serbes bir televizyon programında Cumhurbaşkanımızla ilgili sert bir eleştiri yaptı.
Erdoğan’ın avukatları hemen dava açtı.
Dün duruşma günüydü.
Emrah Serbes ve avukatı sabah 9.30’da mahkemenin kapısında hazırdılar.
Ama dava başlamadı.
“Neden?” diye sordular.
“Sizin hakim noter oldu” dediler.
- E bizim dava ne olacak?
- Belli değil.
Avukatlar ve Emrah Serbes, “Biz geldik. Hakim yoktu. Duruşmanın ne zaman görüleceği de belli değil” diye bir mazeret dilekçesi yazıp, teslim ettikten sonra adliyeden ayrıldılar.
Gel gör ki onlar adliyeden ayrıldıktan sonra ne oluyorsa oluyor ve duruşma jet hızıyla başka bir mahkemeye alınıyor.
Ve aynı gün görülüyor ilk celse...
Sıkı durun...
Sabah 9.30’da adliyede hazır bulunan, fakat hakim olmadığı için bunu tebliğ edip evine dönen yazar Emrah Serbes hakkında aynı günün öğleninde görülen ilk celsede duruşmaya gelmediği için “yakalama” kararı çıkarıldı.
Emrah Serbes’in avukatı durumu, “Sanırım bizden sonra adliyeye Erdoğan’ın avukatları gelmiş...” diye açıklıyor.
* * *
Neredeyse 10 yıldır bu ülkede gazetecilik yapıyorum... Yıllarca süren ve bir türlü karara bağlanamayan davalar, kaybolan dosyalar, uyuyan hakimler gören gözlerim dün ilk kez bu kadar hızlı işleyen bir dava sürecine tanıklık etti.
Şunu anladım ki hakim-savcı sayısındaki yetersizlik, adliyelerdeki fiziki koşullar, davaların çokluğu... filan bahane kardeşim.
Gör bak, vatandaşa gelince bebek adımlarıyla yürüyen davalar, mevzu devlet büyüklerimiz olunca nasıl depar atıyor...