Meclis başkanı, AK Partili İsmet Yılmaz oldu. Hayırlı olsun. Başta Devlet Bahçeli olmak üzere emeği geçen bütün MHP’lileri tebrik ederim. Malum, İsmet Yılmaz o koltuğa MHP’liler sayesinde oturdu.. Gel gör ki AK Parti ve MHP’nin beraber yürüyecekleri bu yolun ilk adımı olan Meclis başkanlığı seçiminde MHP’nin sergilediği tavır akla başka sorular getiriyor.
Misal, ben merak ediyorum... Madem bundan böyle MHP, Meclis’teki varlığını HDP’ye göre konumlandıracak, HDP ne yaparsa tersini yapacak... O halde yarın öbür gün yolsuzluk iddialarının Meclis’e oradan da Yüce Divan’a taşınmasına HDP “evet” derse MHP “hayır” mı diyecek?
Bitmedi...
MHP, yeni fark etmiş gibi davranıyor ama HDP 6 Haziran’da kurulup 7 Haziran’da seçime giren yeni bir parti değil. Yıllardır aynı çizgide siyaset yapıyorlar. Dahası... Sanırım Devlet Bey farkında değil ama aynı HDP 2 yıldır bizzat kendisinin görevlendirdiği MHP’li milletvekilleriyle Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda birlikte çalıştı. Çalışmakla da kalmadı Türkiye’nin geleceğine şekil veren 69 anayasa maddesinin altında MHP’lilerin ve HDP’lilerin ortak imzası var. HDP aynı HDP, MHP aynı MHP... O halde neden o gün öyle de bugün böyle?
Devlet Bey, son derece saygı duyduğum değerli bir lider. Ancak Bahçeli’nin Meclis başkanlığı seçiminde ortaya koyduğu tutarsız ve kendi söylemleriyle çelişen tavır Türk siyasetinin ana damarlarından biri olan MHP’nin muhalif bir parti olarak etkinliğini ve inandırıcılığını sıfırlamıştır. Dünkü AKP-MHP işbirliği yeni bir “milliyetçi cephe” hükümeti doğumuna vesile olur mu bilinmez ama MHP’nin AK Parti’ye muhalif kimliğinin ölümüne sebep olduğu kesin.