Ne fark eder?

Herhalde şunu düşündüler:
Bakanları Yüce Divan’a yollamak mı, yoksa yollamamak mı?
- Hangisi ehven-i şer?
Yani, hangi şık daha az tahribat getirir?
Belli ki uzun uzun düşündüler.
* * *
Bence fark etmez.
Çünkü aklansalar da karalansalar da, bu hikaye bitmez.

[[HAFTAYA]]

Kurtarılsalar da, feda edilseler de, bu konu kolay unutulup gitmez.
Muhalefet Cephesi’nin başına Devlet Kuşu kondu.
Gerçi bu kuş, gerek 30 Mart’ta, gerek 10 Ağustos’ta bir işe yaramadı ama hiç yoktan iyidir.
Bari gönül eğlendirir. Sabahtan akşama kadar bağırır: Hırsız var!
* * *
İşte bunun için fark etmez diyorum.
Etmez... Çünkü, Yüce Divan bunları aklasa bile muhalefet yine tatmin olmaz...
Hani bir laf vardır ya:
- Git, aklan da gel.
Tam bir palavra.
Bunca rezaletten sonra zaten ne aklanması?
Mesela Zafer Çağlayan aklanırsa, ona amca saat kaç diye artık laf atmazlar mı sanki? Geçiniz.
.........
Darbe evhamını da kabul etmiyorum.
Devleti teslim almak kolay mı?
En korktuğunuz irtica bile gelip Laik Cumhuriyeti yıkabildi mi?
Bunu da geçiniz.