Ne fark eder?

Önce aday adayı oldular.
Sonra aday oldular.
Sonra milletvekili oldular.
Daha sonra da Bakan oldular.
Bütün bunlara Tayyip Erdoğan karar verdi. Hep o seçti veya seçtirdi.
Çünkü, Tek Seçici.
* * *
Öyleyse...
İstediği Bakanı çağırıp, telkin ve tavsiyelerde bulunabilir, değil mi? Talimat da verebilir, değil mi?
Başbakanı, istediği zaman zaten çağırıp uzun uzun görüşüyor, değil mi?
Çünkü, Takım Kaptanı o.
Reis o.
Tek Seçici.

[[HAFTAYA]]

* * *
Öyleyse...
Her Bakan’ın Reisi olmakla, Bakanlar Kurulu’na Başkanlık etmek arasında ne fark var?
Bakanlara teker teker değil de, toplu halde muhatap olmak, ne değiştiriyor?
* * *
Biz bu manzaraya şeklen mi itiraz etmekteyiz?
Yani, her bir Bakan üzerindeki patronluğu mühim değil de, Bakanlar Kurulu’nda oturacağı patron koltuğu mühim, öyle mi?
Yani fotoğrafı beğenmiyoruz.
* * *
Doğru.
Alışmadığımız bir fotoğraf.
Kitapta yazmadığı halde “Partili Cumhurbaşkanı” çağrışımı getiriyor.
Eh, Davutoğlu da henüz bir seçime girip zafer kazanmadığı için, Partili Cumhurbaşkanı imajı, daha da derinleşiyor.
* * *
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını yok hükmünde görenler, bugünkü Bakanlar Kurulu’nda Erdoğan’ın oturacağı koltuğu da yok hükmünde görsünler, olsun bitsin.
Başka çare ne ki?
‘Nale-i cangâhı canân duymuyor.
Neyleyim, tedbire takdir uymuyor.’