Ne zaman ışıklar sönse...

Elektrikler kesildi dün...
Öyle bazı illerin, bazı ilçelerin de değil. Tüm yurtta 10 saat gibi uzun bir süre hayat durdu. Doğalgaz çalışmadı, bilgisayarlar açılamadı, trafik ışıkları söndü, toplu taşıma tümüyle durdu, cep telefonları çekmedi, vesaire vesaire...
* * *
Elektrik dünyanın başka yerlerinde de kesiliyor, kesilir de...
Misal, 2003’te New York’ta kesildi.
29 saat hem de... 5 kişinin hayatını kaybettiği kesintinin Amerikan ekonomisine çıkardığı fatura yaklaşık 1 milyar dolar olmuştu.
Gel gör ki; adamların verecek cevabı vardı. Ve o cevap da “Trafoya kedi girmiş” değildi.

[[HAFTAYA]]

Ne mi?
“Şu yüzden kesildi, geri gelmesi de şu kadar sürer...”
Yahu dün bütün gün Enerji Bakanlığı’nda aramadığım kimse kalmadı...
Acıdır; memleketin Enerji Bakanlığı’ndaki yetkililerinin ülke çapında yaşanan elektrik kesintisinin sebebi hakkındaki bilgisi, Tarım Bakanlığı’ndaki yetkililerden fazla değil.
- Niye kesildi elektrik?
- Biz de bilmiyoruz. Her şey olabilir!
Her şey olabilir ne demek kardeşim?
Ülkenin Başbakanı, “Terör saldırısı olabilir” diyor. İki dakika sonra Enerji Bakanı çıkıp, “Henüz bilmiyoruz” diye düzeltiyor.
Çocuk oyuncağı mı bu?
Henüz bilinmeyen bir neden, daha doğrusu bir ihtimal, koskoca Başbakan’ın ağzından seslendirilir mi?
Düşün ki; elektrik kesintisi gibi basit bir enerji krizini bile böylesine ‘alaturka’ yöneten bir devlet, ülkeye nükleer santral kuracak.
Yol yakınken dönün usta!
* * *
Tesadüf o ki; dün elektriğin kesildiği, ışıkların söndüğü o saatlerde ülkenin en büyük adalet sarayına silahla girmeyi başaran (!) teröristler Berkin Elvan davasına bakan savcıyı odasında şehit etti.
Yüzlerce savcı arasından kamuoyunda devlet-vicdan tartışmasının en ateşli yürüdüğü davanın savcısının seçilmesi tesadüf değil.
Ama esas tesadüf olmayan ne biliyor musunuz?
Bu ülkede ne zaman ‘ışıklar sönse’ hep aynı terör örgütü ortaya çıkıyor...
Her ne hikmetse ‘karanlığa’ bayılıyorlar!