Ölümden değil yaşamdan yana

Anadolu’da görev yapan bir polis şöyle yazmış: “Evet, haklısınız biz artık ölmek istemiyoruz. Yanlış anlamayın: Korktuğumuzdan, çekindiğimizden asla değil... Bu ülkeye, bu vatana, 30 yıldır çözülemeyen bir meselenin çözümüne ölerek hizmet edemeyeceğimizi anladığımızdan...”

Yandaş dostlara benden bir kıyak... Sürekli 1990’lara benzetilen bugünün Türkiye’sinde bir fark arıyorlar ya... Al sana en büyük fark: Türkiye insanı ölümden yana değil, yaşamdan yana bir irade koyuyor artık ortaya... Vatan uğruna ölmek yerine, o vatanın üzerinde barış içinde kardeşçe yaşamak istiyor. “Bizde kimseye feda edecek evlat yok... Kalmadı...” diyor.

Hamasete doydu bu millet. Korunması gereken en kutsal şey insan hayatıdır. Bak ne soruyor Ayşe Teyze: Madem kredi kartıyla ödenebiliyordu vatan borcu, niye benim oğluma canıyla ödettiniz?

Bu millet tercihini ona ölüm değil yaşam vaat edenden yana kullanıyor. 7 Haziran’ın en büyük mesajı buydu... Almadılar. 30 yıldır süren bu kirli savaş bu halkın savaşı değil. Kimin savaşıysa o feda etsin evladını... Bu halka ve çocuklarına dokunmayın artık. İsterseniz 3 ayda bir seçim yapın, o mesaj değişmez... 1 Kasım’ı görmek için kahin olmaya gerek yok; bir çift gören göz yeterli... En büyük zaferi en çok yaşam vaat eden kazanacak.