Neden “Hata yapıldı” demek mümkün...
Neden “Üzgünüz” demek mümkün...
Neden “Adli ve idari soruşturma başlatıldı” demek mümkün de “Özür dileriz” demek mümkün değil?
* * *
Koskoca devlet adamları samimi bir özrün hiçbir maddi tazminatın saramayacağı yaraları sarabileceğini nasıl oluyor da görmüyorlar?
* * *
Neden başka lisanlarda “Hata yapıldı, özür diliyoruz” demek ‘farkında olmak, acıyı paylaşmak, sorumluluk hissetmek ve gereğinin yapılacağının teminatını vermek’ anlamına geliyorken...
[[HAFTAYA]]
Türkçe’de “Özür diliyorum” demek ‘mağlubiyet, acziyet ve hezimet’ anlamına geliyor?
* * *
Özür dilemek niye bu kadar zor bu ülkede?
Yüzde 99’u peygamberlerin bile hata yapabileceğine inanan bir dinin mensubu olan milletin özür dilemekle ve özür dileyenle derdi nedir?
* * *
Devletin yaptığı bir hatadan dolayı özür dilemesi için ille üzerinden 60 yıl mı geçmesi gerekiyor?
Yoksa özre layık hatalar sadece muhalefetin iktidarda olduğu dönemlerde yapılanlar mı?
* * *
Abuk-sabuk gerekçeler üretmek, öfke hezeyanına kapılmak ve alelacele gündem değiştirme telaşına düşmek yerine “Özür diliyoruz” demek yeterliydi.
* * *
Vaktiyle ‘Kürt Açılımı’nda yaptığımız hatayı bugün Uludere’de tekrarlıyoruz...
Devlet milletin duymak istediklerini değil, kendi uygun gördüklerini söylüyor!
‘Açılım’ı bir kahvaltı festivaline dönüştürmek yerine Diyarbakır Cezaevi için, 1990’lardaki Özel Tim terörü için, BOTAŞ kuyularında can verenler için, yıllarca konuşulması yasaklanmış bir dil için özür dilenebilseydi eğer, bugün Kürt Meselesi’nin yarısını çözmüştük.
* * *
Uludere ile birlikte bir fırsat daha kaçarken...
Gerçek bir kez daha yüzümüze çarpıyor: “Kuyu derin değil, ip kısa.”
30 Mayıs 2012, Çarşamba 05:00
Haberin Devamı