Tuhaf bir hava

Bir şey ama ne?
Sanki seçim varmış gibi tuhaf bir hava esiyor. Halbuki bayram değil, seyran değil... Öyleyse bu kampanya neyin seni?
Farkındaysanız Başbakan birdenbire 10 yıllık icraatının hesabını veriyor. Yaptıklarını anlatıyor. Yapacaklarını birbir sayıyor.
İl Kongrelerinin herbirini yüksek perdeli bir propagandaya dönüştürüyor. Ekonomi, sağlık, eğitim, ulaşım ve daha ne varsa hepsini rakamlara döküyor.
Öbür tarafta ise Kılıçdaroğlu, sabahtan akşama kadar “hırsız var” diye bağırıyor.
Tam bir seçim atmosferi.
Hayırdır inşallah.
* * *
Başbakan, nedense sürekli bir şeyler hatırlatıyor.
Merkez Bankası diyor.
[[HAFTAYA]]
Döviz rezervi diyor.
Milli hasıla diyor, ihracat diyor, turizm diyor, tüp geçit, üçüncü köprü, Çanakkale projesi, Körfez geçişi, velhasıl diyor da diyor.
Öbürü ise sabahtan akşama kadar “hırsız var” diye bağırıyor.
Bu durumda şüphelenmez misiniz?
Tam bir seçim atmosferi.
* * *
Acaba diyorum, bir koku mu aldılar?
Acaba diyorum, Ağustos’ta bir sürpriz mi var?
Nereden icap ediyor bu mitingvari organizasyonlar?
Biri süt diyor, tablet diyor, burs diyor, dul kadına maaş diyor, diyor da diyor, öbürü ise sabahtan akşama kadar “hırsız var” diye bağırıyor...
Nasıl?
Ufukta sanki bir sandık varmış gibi, değil mi?

Not:
Başkanlık Sistemi nedir?
Başkan kime denir?
Çok kolay.
Bir kupayı dahi verip vermemekte tereddüt geçiren zevat’ın “verelim mi efendim” diye telefon açıp sorduğu kişiye Başkan denir.