Yine ordayız...

Terörün 40 günlük bilançosu ağır:
41 güvenlik görevlisi şehit oldu, 13 sivil yaşamını yitirdi, 154 kişi yaralandı, 43 terörist öldürüldü, 9 terörist yaralı ele geçirildi.
Kan durmak bilmiyor...
Son 24 saatte 6 şehidimiz daha var...
Öyle acı ki yazı yazmaya oturup kalkana kadar memleketin bir yerinden yeni bir şehit haberi daha geliyor.
* * *
Kim, ne uğruna kıydıysa barışa lanet olsun ona da uğruna canlar feda edilen o alçak çıkarlarına da...
Lanet olsun bu ülkeyi kan gölüne çevirenlere...
Lanet olsun insan hayatından daha büyük önceliği olanlara...

[[HAFTAYA]]

* * *
Sanıyor musunuz ki bu yanınıza kalır?
Bu ülkenin çocuklarını dağlarda birbirine kırdırmanın, o gencecik bedenleri kalplerindeki onlarca umutla o tabutlara sokmanın, dökülen her damla kanın vebali zannediyor musunuz ki sizi rahat bırakır?
* * *
Eline silah verip “Vurun birbirinizi, öldürün” dediğiniz, toprağa koyduktan sonra adını bile hatırlamadığınız o çocukların analarının, babalarının, gencecik yaşta dul kalmış karılarının ahıyla yanacaksınız.
Daha kundaktayken yetim kalan no bebeler büyüdüklerinde babalarının katili olarak tetiği çeken kandırılmış zavallı elleri değil, çektiren vampirleri yani sizi bilecek.
* * *
Duyarlılık ayarını, vereceği tepkinin ölçüsünü şehit sayısına göre belirleyen güruha gelince...
Ne güzel yazmış Nilgün Marmara:
“maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın...
hepiniz mezarısınız kendinizin.”
* * *
30 yıl boyunca 30 bin defa geldiğimiz o kahrolası “Sözün bittiği yer” deyiz yine...
Ama bir fark var:
Bu sefer bizi buraya kim, niye getirdi çok iyi biliyoruz.
Ve sözün bittiği o yerden haykırıyoruz:
Biz artık bu vatanın uğrunda ölmek değil, üzerinde kardeşçe yaşamak istiyoruz.