cumhurBAŞKANı

Cumhurbaşkanımızın ‘Başkan’ gibi takılması eleştiriliyor.
Erdoğan’ın demokrasi anlayışıyla ilgili yüzlerce eleştiri yazmışımdır.
Kaldı ki yazmaya da devam ediyorum...
Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün gelinen noktada ‘defakto’ bir başkanlık sistemine geçmiş olmasında hiç bir sürpriz göremiyorum.
Erdoğan cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı günden beri söylüyor: “Ben daha önceki cumhurbaşkanları gibi olmayacağım.”
Daha ne desin ki, “Tarafsız cumhurbaşkanı olmayacağım” dedi.
En başından kartları açık oynadı...
Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda nasıl bir yönetim sergileyeceğini bizzat kendisi detaylı bir şekilde tarif etti.
Ve sonunda cumhurbaşkanı seçildi.
* * *
Doğrudur, yanlıştır... Türkiye’nin yararınadır, zararınadır... O ayrı...

[[HAFTAYA]]

Bir kere şunu akılda tutalım:
Türkiye artık parlamenter demokrasiyle yönetilen bir cumhuriyet değil.
‘Defakto’ bir başkanlık sistemiyle yönetiliyoruz.
Diyorlar ki Erdoğan ve Davutoğlu arasında çatışma var, bu ilerde daha büyüyecek.
Başbakan Davutoğlu şöyle bir açıklama yaptı: “Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasındaki görev dağılımındaki yumuşak geçiş Türkiye için önemli bir testti...”
Vaktiyle Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan üzerinden yazılan ‘çatışma’ senaryolarını hatırlıyor musunuz?
Peki o senaryoların hepsinin nasıl fos çıktığını hatırlıyor musunuz?
Gülünç olmamak için hatırlamanızı tavsiye ederim.
* * *
Günlük güneşlik bir Türkiye resmi filan çizdiğim zannedilmesin.
Yaptığım sadece durumu tespit etmek.
Bu sisteme ısrarla ‘defakto’ dememdeki nedense Türkiye’nin bugünkü yönetim şekliyle bildiğimiz ‘başkanlık sistemi’ arasındaki önemli farklar bulunması...
Başkanlık sistemi diyorsanız eğer en kralı Amerika’da var.
Ama git bak Amerikan tarihinde Supreme Court’a (Amerikan Yüksek Mahkemesi) ayar veren ya da FED Başkanı’na (Amerika Merkez Bankası) faiz indirmediği için “Sen ne ayaksın?” diye hesap soran bir başkan bulamazsın.
Çünkü ‘başkanlık’ sistemini imparatorluktan ayıran en önemli şey Amerikalıların ‘check and balance’ dedikleri kuvvetler ayrılığı prensibine gösterilen hassasiyettir.
Türkiye’deki başkanlık sistemini ‘defakto’ kılan da budur...
Kendisinde vatandaşın yapacağı çocuk sayısından, kullanacağı doğum kontrol yöntemine, futboldan ekonomiye kadar her türlü karara müdahil olma yetkisi gören ilk ve tek ‘başkan’ şu an Türkiye’de yaşamaktadır.