Nazım Hikmet,"Vapur" şiirini Varna'da yazmıştı.(1957)
"Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden, teper ha babam teper paralanmaz teper taşlı yolları.
Bir vapur geçer Varna önünden, uy Karadeniz in gümüş telleri, bir vapur geçer Boğaza doğru.
Nazım usulcacık okşar vapuru, yanar elleri…”
Bir hasret şiiridir... Nazım, yıllardır görmediği memleketini, Boğaz'ı, ailesini özlemiştir.
Hamle
26 Mart'ta, Cumhurbaşkanı Erdoğan; AB Komisyonu Başkanı Juncker ve AB Dönem Başkanı Bulgaristan Başbakanı Borisov'la Varna'da bir araya gelecek.
Nazım, bu şiiri yazdığında, Bulgaristan, Sovyet sisteminin en bağımlı parçalarındandı. Türkiye ise, Batı kampının komünizme karşı ileri karakoluydu.
Sovyet bloku dağıldı, Bulgaristan AB üyesi oldu. Türkiye hâlâ üyelik müzakereleri yürütmekle meşgul. Bu görüşmelere de Bulgaristan aracılık ediyor.
Batı kampı ve Türkiye
Türkiye'deki genel kanı; AB, bir Hıristiyan topluluğu olduğu için, Müslüman Türkiye'yi içine sindiremiyor. AB'ye göre ise, Türkiye, üyelik ölçülerine uymamakta. İnsan hakları, basın ve düşünce özgürlüğü konusunda ciddi eleştiriler var.
Varna’da, 72 kriter gözden geçirilecek. AB Bakanı Ömer Çelik durumu şöyle açıkladı: "Özellikle vize serbestisi konusunda 72 kriterin 67'si gerçekleşti. (Şimdi) 72 kriteri tamamladık. Top artık AB'de."
AB, 2016’da, Türkiye'ye vizeyi kaldırmayı vaad etmiş, Terörle Mücadele Yasası'nda AB kriterlerine aykırı hükümlere dikkat çekmişti. Ankara, sert karşılıklar vererek bunu reddetti. Belli ki, değişiklik yapılması benimsenmiş. Bu girişimi, “AB ile ilişkileri iyileştirme” yönünde ele alabiliriz. Bu hamle, umarız, iç siyasete kurban edilmez, yeni bir kavganın başlangıcı haline gelmez.
Bu ilişkiler, AB kriterlerinde adımlar atmayı getirecek. OHAL’deki insan hakları ihlalleri, KHK'lar yoluyla yaratılan baskı ortamı; ilişkilerin geriyor. Bu randevu, bir normalleşme döneminin kapılarını açabilir.
16 Şubat 2018, Cuma 05:00
Haberin Devamı