Türkiye'nin ilk profesyonel boksörü BÜYÜK GARBİS
Türkiye'nin ilk profesyonel boksörü Garbis Zakaryan bugün 82 yaşında. 14 yaşında boksa başlamış. 201 amatör, 50 profesyonel maça çıkmış. 226 galibiyeti var. Sadece 2 kez nakavt olmuş. Eşini ve 2 çocuğunu boks yaparak geçindirmiş. Şimdi Şişli'de bir zemin katta oturuyor ve şanlı geçmişiyle gurur duyuyor
TİMUR SOYKAN
timur.soykan@posta.com.tr
1950’lerde şimdi İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nın bulunduğu alanda Spor ve Sergi Sarayı vardı. Türk vatandaşı Ermeni boksör Garbis Zakaryan’ın maçı olduğu zaman salon dolar, dışarıda içeri girmek isteyenler izdihama neden olurdu. Ringde tekniği, hızı, sol yumruğu ile boks tutkunlarını kendine hayran bırakır, ring dışında beyefendiliği ile herkesin kalbini kazanırdı. Bu gurura ulaşmak için zorluklar içinde azimle çalışmıştı.
Fakir bir aile
1930’da İstanbul’da doğan Garbis Zakaryan’ın ailesinin maddi durumu kötüydü. Babası hastalığı nedeniyle çalışamıyor, annesi trikotaj atölyesinde çalışıp geçimlerini sağlıyordu. Henüz 5. sınıfta okulu bıraktı. Gazete dağıtıp aile bütçesine katkı sağlıyordu.
Zayıf boksör
O yaşlarda bile en büyük tutkusu bokstu. Galatasaray Spor Kulübü’nün Beyoğlu’ndaki lokalindeki maçları kaçırmıyordu. 14 yaşındayken Beyoğlu Spor Kulübü’ne boksör olmak için başvurmuştu. Sadece 48 kiloydu ve “51 kiloya ulaşmadan seni alamayız” dediler. Ama pes etmedi, defalarca kulübün kapısını çaldıktan sonra kabul edildi.
Oto tamircisi
Bokstan sonraki tutkusu araba mekaniğiydi. Elmadağ’da Rum asıllı Kleanti ustanın tamirci dükkanında çalışmaya başlamıştı. Yorucu işine rağmen her gün koşuyor, antrenman yapıyordu. Özverisinin karşılığını Boğaziçi Turnuvası’nda aldı. 16 yaşındaydı ve şampiyon olmuştu.
Baba gibi antrenör
Boks hayatının dönüm noktası eski bisikletçi ve boksör Kalust Çarkcıyan’ın onu çalıştırması oldu. Çarkcıyan sadece antrenör değil, bir baba gibiydi. Birlikte kar kış demeden koşuyor, odun kesiyor, teknik çalışıyorlardı.
Olimpiyat hüznü
24 yaşına geldiğinde Türkiye’nin ilk profesyonel boksörü oldu.Artık Galatasaray’ın sporcusuydu. İstanbul’daki binlerce boks tutkunu onun maçlarını dolduruyordu. Bir zamanlar 48 kilo olduğu için kulübe alınmayan boksör artık lakabıyla anılıyordu: “Büyük Garbis.” İstanbul ve Türkiye Şampiyonu oldu. Milli takım kadrosunda uluslararası maçlara çıktı. Bürokratlar arasındaki çekişme nedeniyle Türkiye’nin boks takımı 1948 Olimpiyatları’na götürülmeyince büyük hayal kırıklığı yaşadı.
Ezeli rekabet: Garbis ve Taki
Büyük Garbis’in en büyük rakibi Rum asıllı Taki Zyaris ile karşılaşmaları İstanbul’da büyük olaydı. Ringde yumruklarıyla birbirlerinin kaşını açan, sert darbeler indiren iki boksör ring dışında çok iyi arkadaştı. Askerliğini yaptığı 1950-52 arasında ordu takımında maçlara çıkan Garbis Zakaryan daha sonra dünyaya açıldı. 1950-1966 arasında Mısır, Fransa, İspanya, Lübnan, Brezilya, Arjantin’de onlarca maç yaptı. Arjantin’de ülkenin şampiyonu ile maçını 30 bin kişi izlemişti. Ortadoğu Şampiyonu oldu. ‘Büyük Garbis’ 1966’da ringlere veda ettiğinde 251 maçta 226 galibiyeti vardı.
Kamacı’yı yetiştirdi
Ancak boks sevdası bitmemişti. Türkiye’nin ilk lisanslı antrenörü oldu. Türkiye’ye ilk Avrupa Şampiyonluğu’nu kazandıran Cemal Kamacı’yı o yetiştirdi. Bu kez ringin kenarında boksun bir şiddet değil, teknik, strateji ve zeka sporu olduğunu gösteriyordu.
Şişli’de mütevazı ev
Garbis Zakaryan bugün 82 yaşında. Genç kuşaklarca tanınmıyor olabilir ama halen kısık gözlerinde, siyah beyaz fotoğraflarındaki kararlılık ve coşku var. Evi Şişli’deki bir apartmanın zemin katında, eşyaları eski. Ama hiçbiri evinin duvarındaki başarı fotoğrafları ve kupalar kadar eski değil. Çünkü Büyük Garbis sporun para için değil, tutkuyla yapıldığı zamanların boksörü.
Boksun zararı
Garbis Zakaryan yine de oğullarının boksör olmasını hiç istemedi. Hayatını anlatan ‘Altın Kalpli Eldiven’ kitabında şunları söylüyordu: “Gençlere “Kesinlikle boks sporu yapın” diyemiyorum. Özellikle kafaya alınan darbelerin sonuçları sonra ortaya çıkıyor. En basitinden denge bozukluğu yaşıyorsun.”
58 YILLIK AŞK
Garbis Zakaryan İstanbul Elmadağ’da çalıştığı oto tamircisinin önünden geçen İtalyan asıllı Ersilya’ya 19 yaşındayken aşık olmuş. 1954’te evlenmişler. İki oğulları var. Ersilya Garbis’in hem eşi hem de ‘beslenme uzmanı’ olmuş. Garbis 1960’ta Fransız Renne Brunet’e nakavt olana kadar Ersilya maçları en önde izlemiş. Garbis kaşı açılmış, gözü morarmış eve döndüğünde Ersilya ağlarmış. Büyük aşk ilk günkü gibi sürüyor. Ciddi sağlık sorunları olan Ersilya’ya Garbis bakıyor.
‘Altın Kalpli Eldiven’
Zakaryan’ın hayatı ‘Altın Kalpli Eldiven’ adıyla kitap haline getirildi. Kitabı Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi Vakfı’nın desteği ile Aram Kuran ve Erden Aktoğu hazırladı.
(21.10.2012 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)
- Masterchef'te 3. eleme adayı belli oldu! Yarışmada kıran kırana mücadele
- Başak Dizer ve Kıvanç Tatlıtuğ, Toscana pozlarıyla hayran bıraktı
- Fahriye Evcen ve oğulları tekne keyfi yaptı! Pozlarına beğeni yağdı
- Dünyaca ünlü ismin konserinde Zeynep Bastık sürprizi! Türkçe ve Fransızca düet yaptılar
- Dünyanın en zengin 10 insanı (2024)