Şarkılarda TRT yasakları…
Kulağa ne kadar eski moda, hatta çağ dışı geliyor değil mi? 80 darbesi dönemi ve sonrasındaki uzun yıllar boyunca bu gerçekle yaşadık.
Mesela ‘Lambaya Püf De’ şarkısı erotik, ‘Yolun Sonu Görünüyor’ türküsü intiharı özendirici, ‘Batsın Bu Dünya’ düzene isyan olarak görüldüğü için yüzlerce şarkıyla birlikte yasaklıydı, TRT kanallarında asla yayınlanmıyordu.
Hatta “İnsan arkadaşına eşek demez” gerekçesiyle Barış Manço’nun ‘Arkadaşım Eşek’ şarkısı bile yasaklanmıştı.
O derece!
Sonra bu dönem geldi geçti sandık. Ama geçmemiş. Yıl 2018 ama hâlâ yüzlerce şarkı benzer gerekçeyle yasaklı.
Küfür, müstehcen sözler, alkol, tütün ya da zararlı kavramlar vs..
Bu duruma sebep olanlar ise; “diğer kanalların da benzer şekilde davranması gerektiğini” savunuyor hiç çekinmeden.
O da yetmiyor, “Bu ilk kez yapılıyormuş gibi kamuoyuna takdim etmek, kanun dışı yapılmış gibi, sansürmüş gibi takdim etmek büyük bir ahlaksızlıktır” diyorlar.
Pesss...
Anlayacağınız bu devirde yasaklardan utanmak diye bir şey yok, gurur duymak var. Bakın bunu da görmüş olduk.
KAFAYI CAHİLLİKLE BOZANLARDA BUGÜN...
Nurettin Yıldız’la mahkememiz devam ediyor…
‘6 yaşında kızlar evlenebilir’ dediği için kendisi hakkında bir kaç şey karalamıştım, o da beni mahkemeye vermişti.
Son duruşmada avukatları “Böyle bir şey demedi, çarpıtılıyor, hakaret ediliyor” gibi gerekçelerle savunma yaptı. Neyse ki videoları var.
Ama konu bu değil…
BİTMEYEN ŞEHVET!
Konu, bu kişinin durmadan bu tür garip açıklamalara devam ediyor olması.
Hatta konu, her şeyden tahrik olan bu tür kişilerin sürekli el yükseltmesi, fetva niyetine beyin yıkamaları.
Bakın, Nurettin Yıldız, asansöre yabancı kadınla binen adamların halvet isteği duyabileceğini... Yatağın, yorganın, battaniyenin şehvet uyandıracağını söyledi...
Şimdi de çıkmış ‘baharat, kahve, çay, kakaolu içeçekler şehvet uyandırır’ diyor!
COŞTUKÇA COŞTULAR
Kimse de çıkıp ‘Hayırdır hemşerim, aklınızı cinsellikle mi bozdunuz?’ demediği için coştukça coşuyorlar.
Yoğun bakımda kadın ve erkek ayrı yatmalı diyen bile çıktı! Yoğun bakım ya...
Orada, öyle bir yerde bile tahrik olabilecek kadar hasta ruhlar yaşıyor aramızda.
Nereye kadar sürecek bu?
Ben söyleyeyim...
Her naneden tahrik olan erkeği haklı çıkarana kadar.
Bahaneler bitene kadar.
Tüm bu söylemlerini normalleştirene kadar. Çünkü istekleri bu; normalleştirmek!
3-5 BİN TL'LİK ALIŞVERİŞ MORALİNİZİ Mİ BOZDU?
Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor gerçekten. Yasemin Özilhan’a sormuşlar, “Şıklık için zengin olmak şart mıdır?” diye.
O da “Bazı kıyafetler ve ayakkabılar çok pahalı. Benim böyle takıntılarım yok. 3-5 bin TL’ye de şık olmak mümkün” demiş.
Demek ki 3-5 bin TL zengin biri için mühim para değil. Ama sosyal medyada linç başlamış.
Yasemin Özilhan da “sözlerim çarpıtıldı” diyerek isyanlarda tabii.
Olabilir bazen yazılanlar, konuşulduğu gibi aktarılmayabiliyor ama kafama takılan şu: Yasemin Hanım alışverişe harcadığı paranın hesabını neden vermek zorunda?
Yaşadığı hayat belli, giydiği ayakkabının, çantanın, montun markası/fiyatı belli. Parası var ki, hayat standartı böyle ki alıyor. Peki siz kime neyin hesabını soruyorsunuz söyler misiniz?
‘Bunları konuşmak görgüsüzlük’ ya da ‘alışverişe verilen paraya yazık’ diyebilirsiniz ama bu yüzden kimseyi linç edemez, ayar veremezsiniz.
Şimdi... Bu servet düşmanlığını sessizce yere bırakalım ve dağılalım.
‘Dünyanın Bütün Parası’ bile yetmez bazen!
Hazır paradan, servetten bahsetmişken… Vizyondaki ‘Dünyanın Bütün Parası’ isimli filmden de söz edeyim.
Amerika’nın sayılı zenginlerinden John Paul Getty’nin cimriliğini anlatan film, gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilmiş.
Petrol zengini Getty’nin 16 yaşındaki torunu fidye için kaçırılıyor ama o ‘benim sokağa atılacak param yok’ diyerek fidyeyi ödemeyi reddediyor. Ancak çocuğun hayatı tehlikeye girince, vergiden düşebileceği bir formül bularak fidyeyi ödemeyi kabul ediyor.
İnanılmaz bir hikaye.
Dünyanın en zenginleri, çok parası olanlar neden hayır kurumları kuruyor, neden sanat eserleri biriktiriyor bunu da net anlıyorsunuz filmi izleyince. Ve dünyanın bütün parasına da sahip olsanız, yetmiyor bazen. İzlemenizi tavsiye ederim, gayet aydınlatıcı.
03 Mart 2018, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı