Bu seçimin üç kazanını var. Birincisi hiç şüphe yok ki Erdoğan. 24 haziran Erdoğan ve seçmeni arasında hiçbir şekilde koparılamaz bir bağ olduğu yeniden ispatladı.
Bir lider 16 yıldır girdiği her seçimde her seferinde seçmenin neredeyse yarısının oyunu alarak galip çıkıyorsa bu siyaset tarihine geçecek bir başarıdır.
“Erdoğan varsa Erdoğan kazanır” sloganı 24 haziranda bir kez daha gerçeğe dönüştü.
Seçimin ikinci kazananı ise hiç şüphe yok ki Muharrem İnce.
Partisi oy kaybederken oyunu artıran, CHP’nin rüyasında göremeyeceği yüzde 30 barajını aşan İnce Türk siyasetinin artık 1 numaralı ve en etkili muhalif lideridir.
Seçimin üçüncü ve esasen en büyük başarıya imza atan ismi ise Devlet Bahçeli oldu.
MHP’nin içinden yeni parti çıkmasına ve bu parti girdiği ilk seçimde yüzde 10 oy almasına rağmen oyunu koruyarak partisini en çok oy alan üçüncü parti yapmak bir başarıdır.
Dahası...
Başkanlık sistemini de erken seçimi kararını da gündeme ilk getiren Bahçeli kurduğu ittifakla hem yer aldığı cepheye Meclis’te çoğunluğu kazandırdı hem de adayını başkan seçtirdi.
Seçimin kaybedenine gelince... Böylesine güçlü bir aday ve etkili bir seçim kampanyasına rağmen -Muharrem İnce yüzde 30’u aştığı halde- parti olarak yüzde 22’ye çakılan CHP tek kelime ile 24 Haziran seçimlerinin en büyük kaybedeni...
12 yıldır bu ülkede gazetecilik yapıyorum... Her seçimde CHP için aynı yazıyı yazmaktan ben yoruldum CHP kaybetmekten yorulmadı.
Muharrem İnce başta sol muhalif seçmen olmak üzere umut veren, sokakta ciddi karşılığı olan bir lider ancak CHP için aynı sözleri söylemek imkansız...