MHP Lideri Bahçeli’nin ortaya attığı genel afla ilgili seçim öncesi AK Parti’nin tavrı çok net bir şekilde olumsuzdu. Bu olumsuz tavır hâlâ devam ediyor.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm AK Parti, toplumda “genel af” şeklinde algılanacak bir uygulamaya sıcak bakmıyor. Ancak MHP’nin ısrarı bu konuda bir ara formül geliştirme ihtiyacı doğurdu. O ara formülü dün adalet bakanlığından birkaç üst düzey bürokratla konuştum.
Anladığım o ki toplum vicdanında rahatsızlık yaratmayacak belirli suçların infaz sürelerinde indirim yapılması ve devlete karşı işlenen suçlara kısmi bir af gelmesi mümkün. Terör, cinayet, tecavüz, kadına-çocuğa şiddet gibi suç dışındaki suçlarda böyle bir indirime gidilebilir. Adına ne derseniz deyin, suçun içeriğinden de bağımsız bir insanın bilerek, isteyerek kendi iradesiyle bir başkasına karşı işlediği bir suçu “af” etmek sadece devletin yetkisinde değildir. Kamuoyu vicdanında büyük bir yara açar. Geçmişteki af örneklerinin olumsuz sonuçları ortada. Hal böyleyken hâlâ af çıkarmak isteyen için söylenecek tek bir söz var: Allah affetsin.
HİKMET ABİ FORMÜLÜ 4.0
CHP, Türk solunun ne zaman sıkışsa devreye soktuğu “Hikmet Abi formülü”nün yeni sürümü önümüzdeki yerel seçimlerde piyasaya sürülmeye hazırlanıyormuş. İddia şu ki CHP 2019’daki yerel seçimlerde bundan önce kaybedilen seçimlerde gösterdiği adaylarla sahneye çıkacak. Bir kez olsun işe yaramamış olmasına rağmen bu kadar uzun süre medet umulan başka bir formül yoktur herhalde. Ama olsun. Bırakınız yapsınlar. Nasıl olsa CHP’nin seçim kazanması gerekmiyor! Hatta benim CHP yönetimine önerim ne biliyor musunuz? Hiç Mansur Yavaş filan da değil. Ankara’dan Altan Öymen’i, İstanbul’dan Hikmet Çetin’i, İzmir’den Ercan Karakaş’ı aday göstersinler.
BU BİR EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞIYSA SORUMLULUK HERKESİN
Star Gazetesi Yayın Yönetmeni, sevgili Beşiktaşlı ağabeyim Nuh Albayrak dün bir yazı yazdı. Diyor ki; “Türkiye’deki üretici, toptancı ve perakendeci firmalar ciddi bir imtihandan geçiyor.
Elbette maliyetler artıyor ama dar gelirlinin yüklendiği faturanın bir kısmını da bunların yüklenmesi gerekiyor. Bu bir ‘Kurtuluş Savaşı’dır, herkes katılmak zorundadır. Ama Türkiye saflarında...”
Bir ay önce yazdım, devlet bu kur fırsatçılarına karşı bir tedbir almak zorunda. Dolayısıyla Albayrak’ın yazısının her satırının altına ben de imzamı atarım. Ancak mevzu sadece toptancı ve perakendecilerden ibaret değil. Şüphesiz bu bir ekonomik kurtuluş savaşı ve herkesin destek olması şart.
Öncelikle de yıllardır bu iktidar döneminde büyük projeler almış işinsanlarının! Ne mi yapacaklar? Bakın, yap-işlet-devret modeliyle yapılmış dev projelerin sözleşmelerindeki devletin garantisinden kaynaklanan ardından da kurdaki büyük yükselişten sonra Hazine’ye korkunç bir yük getiren taahhütler mevcut. Sırf Osmangazi Köprüsü’nden dolayı 2017’de Hazine’den köprü işleticisi şirkete ödenen bu taahhüt 1.4 milyar TL. Buraları işleten şirketlerin sahibi işinsanları bir araya gelip ülke ekonomisinin bu zor dönemecinde sorumluluk almalı. Hem de en az toptancı ve perakendeciler kadar..
06 Eylül 2018, Perşembe 09:02
Haberin Devamı