Muharrem Bey, Kılıçdaroğlu’nu ima ederek “Yenildiysen geri çekileceksin, hazırlıklarını yapacaksın, bahane üretmeyeceksin” demiş.
Çok haklı...
Siyasi etik de vicdani muhasebe de bunu gerektirir.
24 Haziran sonuçları ortada: CHP “yenik”.
Peki ya İnce?
Erdoğan’dan yüzde 20’den fazla fark yiyerek kaybeden, bir WhatsApp mesajıyla mağlubiyetini sevenlerine duyurup ertesi güne kadar kaybolan Muharrem İnce “yenik” değil mi? Mağlup değil mi?
Geri çekilmek için bir kez yenilmek yetmiyor anlaşılan... O halde kaç kez yenilince geri çekilmek gerekiyor, bari söyleyin de bilelim!
Siyasette değişimden yanayım.
Hele ki her seçimde kaybetmeyi bir alışkanlık haline getirdiysen...
Seçmenini konsolide eden, tabanda ciddi bir motivasyon-dinamizm yaratan Muharrem İnce’nin heyecanıyla, hedefleriyle bu koltuğu devralmasına da bir itirazım yok.
Muharrem İnce, aldığı yüzde 31 oya ve CHP seçmeninden gördüğü ilgiye sırtını verip CHP’yi yönetmeye aday olabilir.
Hakkıdır.
Ama 24 Haziran seçiminin sonuçları ortadayken çıkıp böyle muzaffer komutan edasıyla, partisi kaybetmiş de kendi kazanmış gibi konuşursa çok ayıp eder.
ETHEM SANCAK BAKAN MI OLUYOR?
Günlerdir Ankara’dan gelen yeni kabine kulislerini yazıyorum. Dün öyle bir yerden öyle bir telefon geldi ki yazmak zorundayım. İş adamı, aynı zamanda AK Parti yönetiminde de yer alan Ethem Sancak’ın adı da yeni bakanlar kurulu için geçiyormuş. Kaynağıma “Hangi bakanlık?” diye sordum, “Ticaret Bakanlığı da olabilir, Sanayi Bakanlığı da onu Patron bilir” dedi.
DÜNYA KUPASININ ÖZETİ!
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filminde rahmetli Savaş Dinçel’in bir repliği vardır: “İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin.” Arjantin, Portekiz, İspanya ve Almanya gibi dünyanın en yetenekli oyuncularını barındıran takımların teker teker elendiği Rusya’daki Dünya Kupası’nın özeti niteliğinde değil mi?