Ekonomi bir bilim. Döviz kuru (hareketi) da ekonomi biliminin sınırları dahilinde izah edilebilen bir kavram. Dolayısıyla dolar niye yükseldi, nasıl yükseldi muamma değil. Pazar akşamı Türkiye büyük bir operasyon yedi. İki saat içinde dolar kuru 1 lira arttı. Allah’tan Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı hızlı müdahale etti. Aksi halde “Kara Pazartesi” başlığı altında piyasa öyle bir manipülasyona uğradı ki çok daha büyük bir kabusa uyanabilirdik pazartesi sabahı.
Hal böyleyken Ekonomi Bakanımız Berat Albayrak’tan ricamız şudur: Pazar akşamı Türkiye’ye bu operasyonu kimin çektiğini biliyoruz ama kimleri kullandığını bilmiyoruz. Türkiye ekonomisine musallat olan bu ekonomik tetikçileri lütfen ifşa ediniz. Darbe sadece polisle, savcı-hakimle, askerle yapılmaz. Bir milletin istiklali ve istikbali sadece silahla elinden alınmaz. Bu bir ekonomik darbe girişimidir ve sorumlularını bilmek hepimizin hakkıdır.
TÜRKİYE'Yİ DÖVİZ ÜZERİNDEN KUNDAKLAMAK
Amerikan Başkanı’nın bizzat yürüttüğü Türkiye’ye yönelik ekonomik operasyona dair en güzel tanımı dün MHP Lideri Devlet Bahçeli yaptı. “Türkiye döviz üzerinden kundaklanmak isteniyor. Buna sessiz kalmayız.”
MÜLTECİ KİME DENİR, KİME DENMEZ?
Mülteci diye tanımlanan kişi; Ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği nedeniyle kendisini baskı altında hissederek kendi devletine olan güvenini kaybeden, kendi devletinin ona tarafsız davranmayacağı düşüncesiyle ülkesini terk edip, başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi o ülke tarafından “kabul” edilen kişidir.
Sığınmacı ise, yukarıdaki nedenlerden dolayı ülkesini terk eden ve henüz sığınma talebi, kaçtığı ülkenin yetkilileri tarafından “soruşturma” safhasında olan kişidir.
Göçmen, mülteci tanımında bulunan nedenlerin dışında, çoğu zaman ekonomik gerekçelerle, ülkesini gönüllü olarak terk ederek başka bir ülkeye, o ülke yetkililerinin bilgi ve izniyle yerleşen kişidir.
İsmail Saymaz geçenlerde dedi ki “Bayram nedeniyle ülkesine gidip dönen Suriyelilerin sayısı 20 bini geçmiş. Bir kişi rahatlıkla ülkesine gidip Türkiye’ye dönüyorsa o kişi mülteci ya da sığınmacı değildir.”
İsmail, artık alıştığımız o sosyal medya linçlerinden birini yedi ancak tespiti çok doğruydu. Kimseyi kovacak ya da “istenmeyen” ilan edecek değiliz. Ama şunu doğru bilelim: Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan milyonlarca mağdur insanın statüsü artık mültecilik veya sığınmacılıktan çıkmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde ülkesine rahatça gidip dönen bir mülteci ya da sığınmacı yoktur.