“...Özetle bugün insan kılığındaki şeytanla, şeytana meydan okuyan hakseverlerin savaştığı gündür... Bu kutlu savaş halkın gerçek zafer günüdür... 15 Temmuz, yeniden dirilişin öyküsüdür.”
Abis Hopikoğlu’nun bu dizeleri 15 Temmuz Ruhu’nu ne güzel anlatır...
Bir yanda kendisini dini bir cemaat gibi göstererek devleti ele geçiren teröristler diğer yanda istiklaline ve istikbali için kendi ordusuna karşı direnmek zorunda kalan bir halk…
Bir yanda tankla, topla, uçakla, tüfekle gelen hainler diğer yanda tekbirle, duayla, taşla, sopayla yürüyen kahramanlar...
Dünyanın başka yerlerinde de tarihin farklı dilimlerinde de hürriyeti için mücadele eden, direnen halklar görmüşsünüzdür. Ama evlatlarının istikbali için milletinin istiklali için tankın altına yatacak kadar gözü kara böylesine bir direnişin benzerine çok az rastlarsınız.
Bu topraklarda ilk mi? Elbette değil. Devletinin bekası, milletinin yarınları için kendi canını böylesine hiçe sayan insanların kanlarıyla yazdıkları destanlarla doldur tarihimiz.
Tıpkı Çanakkale’de, tıpkı Milli Mücadele’de gördük ortaya çıkan o ruh Mustafa Kemal Atatürk’ün “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” vecizesinin bir kez daha ete kemiğe bürünüşüne sahne oldu 15 Temmuz’da...
15 Temmuz akşamı söz konusu yine vatandı... Ve bu millet gösterdi ki gerisi yine teferruat olacaktı... Kendi canı bile! Bir film izlemiştim. Komutanı askere “Uyursan ölürsün” diye bağırıyordu. “Sen uyursan...” diyordu Mehmetçiğe yanındaki bir başka Mehmetçiği göstererek “...O ölür! O uyursa sen ölürsün...”
Bırakalım artık birbirimizi suçlamayı...
Ne mutlu hiç kanmayana, aldanmayana ama önce şunu bir kabul edelim. Bu ülke Hoca kılığındaki şeytanın, dini cemaat kılığındaki örgütü tarafından yıllarca uyutuldu.
Hoşgörü, tevazu timsali görünerek insanlarımızı dindar kisvesiyle kandıran gözü dönmüş hainler tanklarını çocuklarımızın, kadınlarımızın üstüne sürdüğünde uyandık.
Ve ihanetleriyle birlikte gömdük tarihin çöplüğüne o şer örgütünü.
Ama o gece anladık. Uyumak da uyutulmak da bu milletin felaketiydi. Küpe olsun kulağımıza o komutanın öğüdü: “Uyursan ölürsün...”
Hiç şüphe yok ki; 15 Temmuz’da FETÖ darbecilerinin son kumpasına direnirken şehit olan canlarımızı hatırlarken ciğerimiz yanıyor. Hatırlamak acı...
Ama esas büyük acı, asıl büyük felaket 15 Temmuz’u unutmaktır.
Bu devlet bir daha aynı tezgaha düşmesin... Bu millet bir daha aynı ihaneti yaşamasın diye...
15 Temmuz’u unutma, unutturma Türkiye!