Her seçim sonrasında yeni beklentilerin oluşması kaçınılmazdır. Ancak bu kez yönetim biçimi de değişti. Beklentiler daha da arttı. Daha önce yetki ve sorumlulukların önemli bir bölümü bakanlıklarda, bakanlardaydı. Şimdi yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nı ile doğrudan çalışacak başkanlıklar, kurullar ve ofisler var ve bakanlıklar bu yapılarla iş birliği içinde ve uyumlu çalışmak zorunda.
Dün başlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli oldu. Pakdemirli’ye hayırlı olsun dileklerimizi iletiyor, başarılar diliyoruz.
Önceki Tarım Bakanları Faruk Çelik ve A. Eşref Fakıbaba dönemlerinde bölgesel ve il bazlı geniş katılımlı istişare toplantıları yapıldı. Bunların önemli bir bölümüne hatta basına kapalı oturumlara dahi katıldım. Üretici temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının (STK) yöneticileri ve çiftçilerimiz her sorununu çekinmeden dilediği gibi dillendirdi. O zamanki bakanlar ve bakanlık üst düzey yetkilileri istisnasız herkesin sorusuna yanıt verdi, sorunların çözümü için notlar alındı. Tüm çalışmalar kelime kelime kaydedildi ve raporlaştırıldı. Herhalde tarım kadar sorunların ve çözümlerinin bu kadar açık ve bilinir olduğu başka sektör yoktur. O dönemde yapılan toplantılarda konuşulanlar hâlâ günceldir. Zaman kaybı olmasın.
Bakan Bekir Pakdemirli’nin özel sektördeki tecrübesiyle çok hızlı kararlar aldığı biliniyor. Bu kararları alırken yararlanacağı kadrosunu deneyimli ve tarım sektörünün içinden belirlemesi ve STK’lar ile çiftçi kuruluşlarının görüşlerini ön planda tutması çok gerekli ve önemlidir.
Kimse çok kısa sürede mucize beklememelidir
Sayın Bakan ilk açıklamasında ‘’İnşallah zoru hemen yaparız, imkânsız da biraz zaman alır’’ demiş. Ancak tarım sektörünün ve kırsalın yapısal sorunlarının çözümü kısa vadede beklenmemelidir. Sorunlar yıllar içinde büyümüş, pansuman niteliğinde müdahaleler yapılmış, neşter atılamamıştır.
Şimdi tarım sektörü destekleme politikasının üretimi planlayacak şekilde düzeltilmesini, tarımsal girdi maliyetlerini düşürecek önlemler alınmasını, ithalatın azaltılmasını ve patates, soğan fiyatlarının bile spekülatif artışlara maruz bırakılmayacağı bir piyasa düzenini bekliyor.
Pakdemirli’nin bir diğer özelliği ise girişimciliğe önem vermesi. Eğer 3-5 koyun ve inek dağıtımından farklı olarak tarımsal girişimciliği özendirecek ve destekleyecek yeni bir sistemi inşa edebilirse, kırsalda gençlerin yönettiği dinamik bir tarımsal üretimi sağlayabilir. Böylelikle kırsaldan kopuşu önleyebilir, hatta geri ve yeni dönüşler olabilir.
Çiftçi çıkarlarını ikinci plana atmayan güçlü bir gıda sanayi tarımsal ürünlerin katma değeri yüksek şekilde değerlendirilmesi ve çiftçimizin daha çok kazanması için şarttır. Pakdemirli’nin gıda sektörü içinden gelmesi gıda sektörü içinde büyük bir şanstır.
***
Daha ilk günden Pakdemirli’nin bakan olmasıyla ilgili yapılan sosyal medya yorumlarının çok acımasız olduğunu düşünüyorum. Önceki görevlerinin tarım sektörüyle ilgisinin az olduğunu, ormancılıkla hiç ilgisinin bulunmadığını düşünenler olabilir. Tabi ki eleştiri olacaktır, sorunlar gündeme getirilecektir Ancak yeni dönem her zamankinden daha çok yapıcı olma dönemidir.