Nasıl bir insan çocuğunun annesi olan eski eşinin evinden gizli kamerayla elde edilmiş görüntüleri kullanarak kendine hukuki üstünlük sağlamaya kalkar? Nasıl bir insan çocuğunun velayetini almak için önce eşiyle sulh içinde konuşmayı denemek yerine bu görüntüleri alıp dava dosyasına koyar?
Nasıl bir insan görüntüler basına sızdığında (ya da özellikle sızdırıldığında) “Bu görüntüleri yayanlar alçaktır, şerefsizdir. Ayrılmış olsak da o benim çocuğumun annesidir” demek yerine kendini savunmaya yönelik açıklamalar yapar?
Nasıl bir insan tüm bunlara karşı çıkan, yaptıklarına tepki gösteren sağduyulu insanları küfre boğmak için trol hesaplar örgütler? Nasıl bir insan ihaneti (ya da ihanetleri) ortaya çıktığında vakur bir biçimde susan, hiç kimseye hakkında kötü bir söz söylemeyen eşine bu muameleyi reva görür?
Nasıl bir insan aklı sıra “Çocuğumu düşünüyorum” derken aslında çocuğunu hiç de düşünmediğini, onun geleceğini mahvettiğini bu kadar açık bir biçimde ortaya koyar? Nasıl bir insan “Boşanma emrini şeyhinden aldı. Eski karısının evine de bağlı olduğu tarikatın adamları kamera yerleştirdi” iddialarına karşı suskun kalır?
Bana göre böyle bir insan çirkefliğin dibindedir. Terbiyesizliğin zirvesindedir. İğrençliğin sözlük anlamıdır. İster popçu ister topçu ister star ister yıldız isterse milyonları peşinden sürükleyen ünlü olsun...
Bana göre böyle bir insan zavallının önde gidenidir.
İYİ BİR BABA OLMAK
İyi bir koca da olmayabilirsin. İyi bir arkadaş, iyi bir çalışan falan da olmayabilirsin. Ama bir çocuğun varsa, bilerek ve isteyerek bu çocuğu dünyaya getirmişsen iyi bir baba olmak zorundasın.
İyi bir baba, kendinden çok çocuğunu düşünür. Ayrılmış olsa bile eski eşinin çocuğunun annesi olduğunu asla unutmaz. O çocuğun, babaya olduğu kadar anneye de ihtiyacı olduğunu aklından çıkarmaz.
İyi bir baba, kendisine yasa dışı yollarla elde edilmiş birtakım görüntüleri getirenleri kapısından kovar. Onaylamadığı bir şey varsa bunu kamuoyuna sızdırmak yerine sorunu eski eşiyle konuşarak halletmeye çalışır. Karı koca olma durumu bir gün bitebilir ama anne babalık ölünceye kadar sürer.
SÖZÜM ERKEKLERE: SADECE SEVGİLİ OLUN KALANINI ZATEN BECEREMEZSİNİZ
Cemal Süreya’nın bir şiiri var.
“Ben senin sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım. Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım.”
Bu şiiri günümüzde bir sevgi ölçütü olarak kullananlar var. Yanlış bir sevgi gösterisi bu. Bir erkek, sevdiği kadının niye hem sevgilisi hem eşi hem babası hem ağabeyi hem arkadaşı olsun? Böyle bir yükü kaldırabilir mi?
Peki ya bir kadın bir erkekten neden tüm bunları beklesin?
Sözüm erkeklere: Sadece sevgili olun. İyi bir eş olun. Kalanını zaten beceremezsiniz. Bu şiiri romantizm adına sevgilinize gönderip de boşuna beklentiyi yükseltmeyin.
Sözüm kadınlara: Sevgilinizden yapamayacağı bir şeyi istemeyin. Erkekler basit canlılardır. Aynı anda iki işi birden yapamazken nasıl size hem o hem bu olabilsinler?