Zuhal arada kaynamasa bari...

“Zuhal Topal’la Sofrada” isimli program başladı. İlk bakışta “Yemekteyiz” programıyla arasında bir fark göremedim...



Öyle ki şu malum “Dış ses” bile neredeyse tıpkı kopyaydı tını olarak...

Sadece yemeği yapanın oturmadığı sofrada 5 kadın gelişine salvo yapıyorlardı ev sahibine...

Sonuç itibarıyla da oy veriyorlardı yedikleri yemeğe. İlk programdan notu kıt bir teyze “Ben buradayım” dedirtti ama ben ondan çok Zuhal kardeşimin girmesini isterim topa...

Teyzelerin arasında silik kaldı bir hayli. Neyse program ilk bölümde görece kötü reyting aldı ama bu işlerin pişme süresini beklemek lazım!

En çok özlenen diziler hangileri?

Sosyal deneyler yapmaya devam ediyorum kendi sosyal medya hesaplarım üstünden...

Dün “En çok hangi diziyi özlediklerini” sordum okurlara. Yüzde 53 bu 4 seçenekli ankete “Çukur” diyerek yanıt verdi.



Yüzde 25, anketi “İstanbullu Gelin” seçeneği üzerinden yanıtlarken, yüzde 16’lık kesim “Diriliş Ertuğrul”, yüzde 6’lık kesim de “Yasak Elma” dedi...

Anket sonuçlarından ziyade yorumlarda yazılan, özlenen diziler arasında ilk sırayı “Leyla ile Mecnun” aldı. “Behzat Ç.” ve “Ekmek Teknesi” de çok özlenmiş...

Bu arada “Dizi izlemiyorum” diyen ciddi bir çoğunluk var ki bana göre sektörün de şapkayı önüne koyması gerekiyor...

Hamsi yalan oldu!

Kötü bir söz oyununu okudunuz başlıkta. Ama okutan bazen başlığıdır yazıyı. Biz alegori yapmayı bir kenara bırakalım...

Birkaç haftadır pazartesi geceleri “Koca Koca Yalanlar” (Kanal D) ile “Ege’nin Hamsisi” (TRT 1) isimli dizi arasında yaşanan rekabette bu hafta Kanal D’nin dizisi gülen taraf oldu...



Çok değil 2 hafta önce hakkında bir bardak suda fırtına koparılan dizi sular durulunca yükselişe geçti...

Ön yargıları bırakıp sıradan bir kurguyu izlediğiniz zaman hayalle hayat ayrışıyor işte. Önemli olan güzel geçirmek zamanı, yaşadığımız hayatı azar azar yalan etmeden. Nokta!

Beyaz adam kaybetti mi?

TRT 1’in pazar günleri klasikleşen Western Filmleri Kuşağı’na son verdiğini duydum. Yerine Aile Filmleri Kuşağı geliyormuş. Filmler yerli olacak tabii...

Kimi ABD ile yaşadığımız krize tepki olarak alınmış bu kararı “gereksiz” olarak yorumlarken kimi de duyarlılık diyerek alkışlıyor. Bir de avuçlarını ovalayanlar var tabii... Western filmi tutkunu olanlar için küçükken kovboyculuk oynayarak başlayan bu tutku öyle kolay vazgeçilir cinsten değil, bunu bilen bazı küçük kanallar pazardaki boşluktan yararlanacaktır. Kanal ismi saydırmayın bana lütfen, herkes zap yaparken rastlamıştır bir tanesine...

Dostunu ekrandan tanı!

TLC kanalında yeni başlayan yemek yarışması “Fırıncı mı Yalancı mı?” eğlenceli bir iş...

Yarısı profesyonel aşçı olan yarışmacıların diğer yarısı sıradan mutfak severler. Jüri hangilerinin gerçek aşçı olduğunu bulmaya çalışıyor ve fakat feci şekilde çuvallıyor kimi zaman...



Açıkçası ben içinde hem bilgi hem de aksiyon barındıran bu tarz zeki kurguları izlemeye bayılıyorum...

Bakalım aynı duyguyu hafta sonu TV8 ekranında başlayacak “Masterchef” isimli yarışmada da yaşayabilecek miyim?

Yakın dostum olan Mehmet Yalçınkaya şefi hiç sinirli görmemiştim tanıtımı izleyene kadar... Mehmet de izah etti zaten; “Abi sen beni hiç mutfakta görmedin ki!”...

Haksız değil. İnsanın dostunu TV ekranından tanıyabileceği günlere de geldik ya hayırlısı artık...