Giriş
Tıpta tarihi bir devrimin kapısı aralandı. Yapay zeka destekli insansı robota 3D print teknolojisi sayesinde kalp, böbrek, akciğer, karaciğer dahil tüm iç organlar yerleştirildi. Kan akışı bile ayarlandı. Duygusal tepkiler gerçeğe en yakın şekilde işlendi.
Hasta oluyor, canı acıyınca ağlıyor; gözyaşı döküyor, komik bir şey duyduğunda ya da izlediğinde gülüyor, uyuyor, bayılıyor, seviyor, kızıyor, düşünüyor, bir yeri kesilince kanıyor…
Gözlerine bakarak ne hissettiğini bile anlıyorsunuz. Yeri geliyor mimikleriyle bir şeyler söylemeye çalışıyor. Hiç bu kadar gerçekçi olanı yapılmamıştı.
Başta kanser vakaları olmak üzere insanlık adına faydalı olabilecek her türlü tedavi için bir numaralı kobay da böylece bulunmuş oldu. Halihazırda denemeler hızla sürüyor. Sonuçlar olumlu…
Türkiye’den de bu alanda güzel haberler bekliyoruz.
MÜZİKTE BU İSİME DİKKAT
Müzikte başarı kriteri, sanatı çok iyi icra etme dışında kendini otoritelere ve sonrasında da kitlelere kabul ettirmede yatar. Eskiden sadece radyo ve TV olduğu için star ışığı görülen kişiler tek bir şarkı ile gündeme oturabiliyordu.
Ancak günümüzde dijitalleşme doyum noktasına ulaşınca her gün yüz binlerce demo yapılıp sosyal medyada paylaşılıyor. Bunlardan bazıları hobi bazıları ise keşfedilme ümidiyle…
Tabi ses çok olunca seçimi de izlemesi de, halka kanıtlanması da meşakkatli oluyor. Türkiye’de yılda 100’ün üzerinde yeni sese şans verilip yatırım yapılıyor. Bunlardan ise sadece 1’i star olabiliyor. Tek bir prodüksiyon maliyeti 50 – 500 bin dolar arasında değiştiğine göre yıllık zararı siz hesaplayın. Bu işin tabi Türkiye boyutu…
Zorluk derecesi ABD’de katlanıyor da katlanıyor. Tüm bunlara meydan okurcasına ABD’ye müzik yapmaya giden ve daha 20’li yaşların başında oralarda ayın sanatçısı gibi başarılar elde eden SIRMA’dan bahsetmek istiyorum. Dünyanın en prestijli müzik okullarından biri olan ve bir dönem Arif Mardin’in de hocalık yaptığı Boston Berklee Collage of Music’e eğitime giden SIRMA, elektronik pop müzik alanındaki farklı tarzı ve duru sesiyle kendini kanıtlamayı başardı.
Öyle ki ‘Love in the dark’ yorumu sosyal medyada yayınlandığından kısa sürede 1 milyon izlenmeyi aşmıştı. Yaz başlarında ilk Türkçe çalışması ‘Belki bir gün’ ile karşımıza çıkan SIRMA, Türkçe müzikseverlerin de beğenisini kazanınca video klipte de gecikmedi.
Günümüz şartlarında müzik anlık tüketiliyor. SIRMA bu işi de çözmüş, ayağı sağlam basıyor, özeniyor ve kaliteli üretim yapıyor. Albümü ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Festivallere davet ediliyor… Seslendirdiği çoğu eser kendine ait. Yola zor taraftan başladı ama marka olmanın yolunu kestirmeden bulacağı aşikar… Kendisine sonsuz başarılar...
