Kurban Bayramı’na 1 ay kaldı. ‘Daha çok var’ demeyin, zaman su gibi akıp geçiyor. Şimdiden bütçemizi hazırlayalım, kalem kalem harcamaları planlayalım, finansal huzurlu bir bayram geçirelim.
BORÇSUZ BAYRAM
Bayram harcamaları için kredi kartına yüklenip sonradan kendinize ödeme yükü çıkarmayın. Yapacağınız toplam harcamaya göre şimdiden gereksiz harcamalarınızı kısarak bayram bütçenize olabildiğince para artırın. Diyelim ki bayramda aniden nakit ihtiyacı oldu. Bu parayı kısa sürede geri ödemeyecekseniz karttan nakit avans çekmeyin derim. Nakit avans işlemlerinde çekim tarihinden ödeme yapılana kadar günlük faiz işler. İyi düşünün.
GEZİ BÜTÇESİ
Bayram günlerini uzaklara tatile giderek veya bulunduğunuz şehirde gezerek değerlendirmeyi düşünüyorsanız, eğlence/tatil bütçesini de hesaba katın.
KURBAN
Kurban fiyatları belli oldu. Vekaletle kurban kesim bedeli yurt içinde 11 bin 750 lira, yurt dışında ise 4 bin 750 lira olarak belirlendi. Küçükbaş hayvanlarda olması beklenen fiyat aralığı 8 bin TL ile 20 bin TL arasında. Büyükbaş kurbanlık fiyatları ise 100.000 TL ila 300.000 TL arasında. Peki, kurban kesmeyi düşünüyor musunuz? Evet diyorsanız, şimdiden her gün kenara koymaya başlarsanız, bayrama kadar kurban birikimi yapmış olursunuz.
BAYRAMLIK
Ünlülerin parıltılı dünyasına bazen başarılarıyla bazen de magazin sayfalarını süsleyen yaşamlarıyla şahit oluruz. Ben de bugün ünlülerin para hikayelerinden bahsetmek istiyorum. Tuhaf harcamalardan girişimciliğe, fakirlikten zenginliğe, zenginlikten iflasa... İşte dünyaca ünlü isimlerin para ilişkileri...
TUHAF HARCAMA YAPANLAR
PARIS HİLTON
Paris Hilton, köpeklerinin de tıpkı kendisi gibi lüks içinde yaşamalarını istemiş ve onların konforunu sağlamak için minyatür tasarım mobilyalara, klimaya ve bir avizeye 325 bin dolar harcamıştı.
KIM KARDASHIAN VE KANYE WEST
ABD’li şov yıldızı Kim Kardashian ve Kanye West, Los Angeles’taki malikânelerine 750 bin dolar değerinde 4 adet altın kaplama tuvalet yaptırmıştı.
Sizinkinin ismi, oyuncuları, reytingi, sezon sayısı ne olurdu? Gelin, hayatınızın iyi bir filmini çekecek paranın nereden geleceğine beraber bakalım...
Geçtiğimiz hafta sonu, Ankara’da ODTÜ’de düzenlenen ve 1000 hevesli öğrencinin katıldığı bir TEDx etkinliğinde görüşlerimi paylaşma şerefini yaşadım. ‘Parasını Yöneten, Hayatını Yönetir’ başlıklı konuşmamda, ‘Hayat Bir Dizi Film Gibi’ temasını işledim ve hayatlarımızın başlangıçları, sonları ve sezonlarıyla tamamlanan anlatısını keşfettim. Kendi ‘sezonlarımı’ ele alarak, kariyerimdeki önemli noktaları ve 2010 senesi başında Türkiye’de başlattığım ve liderlik ettiğim ‘Finansal Okuryazarlık Hareketi’ni vurguladım.
OYUNCULAR
Sunumumda, hayat hikayelerimizin devam eden prodüksiyonunda direnç, kaynak kullanımı ve yardımcı oyuncuların kritik rollerine vurgu yaptım. İzleyicileri hayatlarını benzer terimlerle değerlendirmeye teşvik ettim.
HAYDI SIRA SİZDE
* Hayat dizinizin başlığı ne olurdu?
Uykuya daldığın an, belki de zihnini ve bedenini yeniden şarj etmekten başka bir şey düşünmüyorsun. Peki iyi bir uykunun, finansal başarın için de gerekli olduğunu biliyor musun? Araştırmalar gösteriyor ki günde 7 ila 9 saat arası uyumanın yaşam sevinci ve sağlığa katkılarının yanı sıra finansal hayata da katkıları var. İşte farklı araştırmalardan sonuçlar…
KARAR VERME YETİSİ
Bilimsel çalışmalar, uyku yoksunluğunun, özellikle risk alma ve karar verme yetenekleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor. Duke Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, yetersiz uyku çeken bireylerin finansal kararlarda daha fazla risk aldığını göstermiş. Uyku eksikliği, beyindeki prefrontal korteksin işlevini bozarak, mantıklı düşünme yeteneğini azaltır ve duygusal tepkileri artırır.
MALİYET
Harvard Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada, Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl uyku yoksunluğunun ekonomiye olan maliyetinin yaklaşık 63.2 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu maliyet, düşük iş performansı, iş kazaları ve sağlık masrafları şeklinde kendini gösteriyor.
GELİRE ETKİSİ
California San Diego Üniversitesi’nin araştırmasına göre de 1 saat daha fazla uyumak ortalama geliri yüzde 1.5 artırıyor, uzun dönemde ise yüzde 4.9.
Geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir diyalog çok ilginç ve düşündürücüydü. Bu hafta köşemi buna ayırmak istiyorum. Konu gençler... Para kazanmak ve iş beğenmemek...
Bir lokantaya gittim, her şey güzeldi ama mutfak biraz yavaştı. Nedenini sorduğumda, beklemediğim bir cevapla karşılaştım: ‘‘Çalıştıracak eleman bulamıyoruz, ne garson olarak ne de mutfağa. Dolma sarmaya 50 bin TL istiyorlar.’’ Beni şaşırtan bu cevabı sosyal medyadan takipçilerimle paylaştığımda ise adeta mesaj yağmuruna tutuldum. Hem işveren dertli hem iş arayan… İşte o mesajlardan birkaçı…
‘İŞÇİ BULAMIYORUZ’
‘‘İnsanlar artık kolay yoldan para kazanmak istiyor maalesef… Eşim çiftçi, tarlada çalışacak işçi bulamıyor. Müteahhitler usta bulamıyor. Gençler nasıl olsa biz bu paralarla ev, araba alamayız, günümüzü gün edelim, anı yaşayalım derdinde.’’
‘RANDEVUYA GELMİYORLAR’
‘‘Ben de bir şirkette ihracat müdürü olarak aynı şekilde söyleyebilirim. Artık aldıkları mülakat randevusuna gelme zahmetinde bulunmadıkları gibi haber de vermiyorlar. Eleman bulamıyoruz. İş mi beğenmiyorlar anlamış değilim.’’
Tatiller, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için vazgeçilmez. Gelin bu güzel tatil gününün beyne faydasına bakalım...
Özellikle Ramazan Bayramı gibi özel zamanlar, yenilenmek ve sevdiklerimizle kaliteli zaman geçirmek için mükemmel bir fırsat. Zaten, günümüzün hızlı tempolu yaşamında, tatil artık sadece bir lüks değil, genel sağlığımız için adeta bir ihtiyaç. Bilim adamları da bu konuda benimle hemfikir: Tatil yapmak sadece ruhumuza değil, beynimize de iyi geliyor.
SEYAHAT ETMEK NEDEN MUTLU EDİYOR?
Öncelikle, şunu bir düşünelim; neden yeni bir yer görmek, yeni insanlarla tanışmak, belki biraz macera peşinde koşmak bizi bu kadar mutlu ediyor? Psikologlar buna ‘Easterlin paradoksu’ diyor. Yani, evet, para mutluluk getiriyor ama bir yere kadar. Sonrasında ne mi oluyor? Alışıyoruz. Benim de lisans üniversitem olan Cornell Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Dr. Thomas Gilovich’in de yaptığı bir araştırmaya göre, insanlar başlangıçta aldıkları yeni şeyler ve yaşadıkları deneyimlerden aşağı yukarı aynı düzeyde mutluluk alıyorlar. Ama zaman geçtikçe, o yeni şeylere olan ilgi azalıyor, deneyimlerden alınan keyifse daha da artıyor.
STRES ATMADA BİR NUMARA
Günlük rutinler, iş stresi, ev işleri derken bazen kendimizi bir çarkın içinde dönüyor gibi hissedebiliriz. İşte tam bu noktada devreye tatil giriyor. Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak, belki de hiç denemediğimiz bir sporu denemek bizi yeniliyor. Günlük hayatın streslerinden uzaklaşmak, zihnimizin ve bedenimizin yenilenmesini sağlıyor. Yani aslında seyahat etmek, sadece yeni yerler görmek değil, aynı zamanda kendimizi yenilemek, belki de kendimizi yeniden keşfetmek için bir fırsat. Tabii tatil demek, sadece uzak diyarlara gitmek değil. Bazen bir hafta sonu kaçamağı, hatta bir günü sadece kendimize ayırmak bile bize tatil gibi gelebilir.
BEYNİMİZİ NASIL ŞEKİLLENDİRİYOR?
Bir zamanlar bilim insanları, beynimizin sadece çocukken şekillendiğini düşünürdü. Ama artık biliyoruz ki bu doğru değil. Beynimiz, hayatımız boyunca değişebiliyor, gelişebiliyor. Bu olaya ‘nöroplastisite’ diyoruz. Alışılagelmişin dışına çıkmak, yeni yerler keşfetmek, yeni bir dil öğrenmeye çalışmak bile beynimizin daha iyi çalışmasını sağlayabilir. Yani, tatil sadece eğlenmek için değil, aynı zamanda zihinsel sağlığımız için de önemli.
Bayrama sayılı gün kaldı. Ramazan Bayramı, derin manevi anlamlar taşıyan bir dönem olmasının yanı sıra, dinlenmek, sevdiklerimizle vakit geçirmek veya tatil yapmak için değerlendirdiğimiz bir zaman. Bu özel zamanı, güzel anılar bırakacak şekilde değerlendirelim ve bayramda para konuşmayalım.
AİLE GÜÇ KAYNAĞIMIZ
Aile bağları kariyerimizde, para sıkıntılarımızda, sevinçlerimizde veya hayatla mücadelede güç verir. Sevgi dolarız onlarla. Paramızı daha iyi yönetebilmemiz için sevilmek, değerli hissetmek de bize güç verir. Aile bizim destek ünitemizdir. Bir tatil ya da etkinlik planın varsa bile, değer verdiklerinle birlikte vakit geçirmek için zaman yaratmayı unutma. Çünkü ağaç köklerinden beslenir ve hepimizin bu duyguya çok ihtiyacı var.
SOFRA BÜTÇESİ
Aileyi yemeğe davet etmek, bayramın olmazsa olmazlarından ancak bu, mutlaka pahalı bir ziyafet anlamına gelmez. Bayram sofrasında misafirlerini en güzel şekilde ağırlamak istemen normal ama abartma. Hem israf olmasın hem cebin yanmasın. Önemli olan o sofralardaki hoş sohbetler ve yemeklere katılmış özen, yaratıcılık!
ÇİKOLATA UÇUŞTA
Tüm dünyada kakao fiyatları hiç olmadığı kadar artmış durumda. Bu da çikolata fiyatlarına yansıyor. İklim değişikliği sebebiyle yeteri kadar üretim olmadığı için fiyatlar tüm dünyada iki ayda iki katına çıktı (bizde enflasyon da cabası tabii). O sebeple, dikkat derim! Eğer bayram ziyareti yapacaksan, illa çikolata götürmek zorunda değilsin. Ev sahibine küçük ama anlamlı bir hediye götür. Bu, baktıkça seni hatırlayacağı bir saksı çiçek ya da onun için evde yaptığın bir tatlı da olabilir.
KREDİ KARTI LİMİTİ
Bahar resmen geldi, gündüzler uzamaya başladı. Şimdi yenilenme ve tazelenme zamanı. Hadi gel; cebine de tazelik getirmek için para durumunu gözden geçirelim.
1-BÜTÇE: Ayın sonuna yaklaşırken, geçmiş harcamalarını önüne bir koy. Bakalım hangilerini hayatından çıkarmak sana iyi gelecek. Kullanmadığın abonelikler, üyelikler, yüksek tarifeler, gereksiz harcamalar. Hadi iş başına.
2-BORÇLARDA FERAHLAMA: Borçlar ne durumda? Düzenli ödüyor musun, yeni borç yaratmamaya gayret ediyor musun? İyi borç yapacaksan, ödeme planını çıkardın mı? Masraflardan biraz kısıp borç kapatmaya ne dersin?
3-YATIRIM ÇİÇEKLERİ: Hesaplarında bahar çiçekleri açıyor mu? Yatırımlarının getirisine baktın mı? Değişiklik yapman gerekiyor mu? BES (Bireysel Emeklilik) birikimini sorguluyor musun, getiriler nasıl olmuş?
4-YAZ PLANI: Tatil herkesin hakkı. Düzenli olarak senede bir hafta tatil yapanların kalp krizi riski yüzde 30 düşüyor. Yazın tatile gitmeyi düşünüyor musun? Şimdiden ‘bilmiyorum’ deme, paranı ayırmaya başla. Uzun kısa fark etmez, ne kadar erken plan yapar ve hazırlanırsan o kadar kârlı çıkarsın.
5-AKILLI ALIŞVERİŞ: Emin ol, gardırobundaki eşyalar sana 5 sene yeter. Sezon değişiyor, mağazalarda kampanyalar, vitrinlerde yenilenmeler… Bunlar aklını çelmesin. Geçen bahar/ yaz sezonunda aldıklarını hatırla. Onları da bir heves almıştın. Yenilerine gerçekten gerek var mı?
6-SADELEŞME: Zenginlik, en az şeye istek ve ihtiyaç duymaktır. Havaların ısınmasıyla üstümüzdeki fazlalıkları atarken, yaşamımızdaki fazlalıklardan da arınma zamanı. Belki de artık kullanmadığın eşyaları satmanın zamanı geldi. Hadi harekete geç.
7-ZİHİNDE ARINMA