Muhalefet istifa’ya davet etti diye hiçbir hükümet istifa etmez.
Hele daha yeni yüzde 52 oy almış bir Hükümet Başkanı, hiç istifa etmez. Arkasında halk desteği var.
Muhalefet ikide bir istifa et diyor.
- Sen kimsin?
- Ben yüzde 22’yim.
- Yani halkın yüzde 78’i senin karşında, öyle değil mi?
Bekleyeceksin.
Yakında yerel seçim var. İktidar Partisi’nin oyu yüzde 22’ye kadar düşmüşse eh, o zaman belki istifa et diyebilirsin ama o karar bile yine iktidara ait.
Sen kural dinlemiyorsun ki.
Demek istediğin şu mudur?
- Ben seni oradan indiremiyorum. Sen kendin in.
Niçin indiremiyorsun diye sormazlar mı adama?
9 kere seçime girmişsin, hepsini kaybetmişsin.
Sokak hareketlerinden medet ummuşsun, hiçbir sonuç alamamışsın.
Dışardan gelen dalgalara dolaylı destek vermişsin, vermesen bile suskun kalmışsın, hedefe yine ulaşamamışsın.
4 partiyle ittifak yapmışsın, o da olmamış.
En kolay yolu seçiyorsun.
- İstifa et. Emrin olur.
Özal, yüzde 45 oy’dan indi indi, bir yerel seçimde yüzde 21.8’e kadar geriledi.
Tam da Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı mecliste.
Dediler ki:
- 21.8’le Cumhurbaşkanı olunmaz.
Bir derece tartışılabilir. Nitekim çok tartışıldı.
Bu öyle değil ki.
Daha 3 ay evvel yüzde 52’yle gelmiş bir Başkan var.
- İstifa et.
- Sen kimsin?
- Ben yüzde 22’yim.
- Yahu çok şakacısın.
Bir ihtimal, diyeceksin ki:
- Çoğunluğun tahakkümü bu.
Nasıl yani? Kurultay delegelerinin tahakkümü gibi bir şey mi?
Bir de halk’a sorsan ya.
Sordun zaten.
30 değil, ancak 22 alabildin.
Kimse sana istifa et dedi mi?
Kimin haddi?