Fıkra anlatmayı beceremem ama bir papaz fıkrası geldi aklıma.
Belki aktarabilirim:
Papazı kilisede uygunsuz vaziyette yakalayan bir dindar “Tuu” deyip tükürmüş “Hiç utanmıyor musun?” Papaz, kafasını hafifçe kaldırıp:
- Şu işimi bitireyim kiliseye tükürmek neymiş, ben sana gösteririm.
Her gün papazı konuşursak aklımıza daha ne fıkralar gelir.
Şimdi dönelim İzmir’e.
Ev hapsinde olan papazı, Amerika, bu akşam saat 18.00’e kadar istiyormuş. (Türkiye saatiyle mi orasını bilmiyorum).
- Vermezsek ne olurmuş? Yeni yaptırımlar gelirmiş.
Başka ne yaptırım kaldı ki? O ayrı bir konu.
Ama asıl diyeceğim şu: Erken değil mi? Amerika papazı şimdi alıp da ne yapacak? Kasım seçimine doğru istesin ki bari işine yarasın... Yani akılda kalsın.
Malum, hafıza-i beşer her yerde aynıdır.
Yastık altı
Döviz bozdurmak bir fedakârlık mıdır yoksa kârlı bir iş midir?
Bence ikisi birdendir.
Zannetmem ki bir daha kolay kolay böylesine yüksek bir kur bulasınız.
Onun için bozdurun derim. Hem fedakârlık etmiş olun, hem de kâr etmiş olun.
(Tabii döviziniz varsa)