■ Uğur Akkuş’un eski eşi Gonca Sağlam, kocasıyla birlikte olan Ebru Şallı için “Karşımda bir Serenay Sarıkaya olsaydı daha kötü olurdum ama Ebru Şallı’da o kadar kötü olmadım” demiş. Çok zavallıca değil mi? Yani kocanın aldatması kötü olmanıza yetmiyor, bunu kadının kimliği mi belirliyor? Serenay’la aldatılsanız kötü olacaktınız, şimdi iyi misiniz?
Gerçekten iyi misiniz ya? Kadınların bu hallerine çok üzülüyorum, gerçekten... Tamam canınız yandı, tamam bunu hak etmediniz. Ama boşandınız ve bitti. Her oturduğunuz masada eski kocayı çekiştirmeyi bırakın. Aldatmadan ve boşanmadan kariyer devşirmeyi bırakın. Önünüze bakın, kendinize bakın, mutlu olun ya...
■ Buse Varol, röportaj vermiş ve şöyle demiş: “Kocama terlik getirmekten gocunmam!” Ya bitmedi gitti Alişan’la karısının şu terlik getirme götürme mevzusu! Vallahi kusacağım... Biri de demiyor ki evimizin içidir, özelimizidir, kimin kime terlik getirip getirmediği bize kalsın!
Bence annelerine götürsünler o terliği... Ağızlarına bir anne terliği yesinler de kendilerine gelsinler! Yeter ama.
■ Demet Özdemir, oyuncu olmadan önce Flash TV’de, sanatçıların arkasında dans ediyormuş… Bu haber midir? Bal gibi haberdir. Peki can acıtacak, aşağılanacak bir şey midir? Asla!
O zamanın şartları onu gerektirmiş yapmış. Sonrasında kendine şahane bir kariyer inşa etmiş bir genç kadından bahsediyoruz. Nereden nereye gelmiş, ekranın en çok izlenen dizi yıldızı olmuş diyerek alkışlamak lazım.
BOZCAADA'DA BAŞKADIR CAZ
Bozcaada’nın hastasıyım... Kendi halinde oluşunu, salaşlığını, meydandaki dev çınar ağacını, mezelerini, sokaklarını, her şeyini severim. Gitmek için bahaneler yaratırım, her gittiğimde de aşık olurum, mest olurum.
Bu yıl ikinci kez Bozcaada Caz Festivali yapılıyor dediler, yine kalktım gittim, üç gün resmen müziğe doydum. Peki bir festival bir adaya bu kadar mı yakışır ya? Ayazma Manastırı’nın bahçesindeydi festival. Bir tarafta ay ışığının vurduğu deniz, bir tarafta caz. Çimlere sereserpe uzanmış, oturmuş, bağdaş kurmuş bir kalabalık. Funk, pop, etnik, Balkan, füzyon ve özgür cazla dolu bir program, birbirinden başarılı ve önemli müzisyenler...
Çağrı Sertel, Volkan Öktem, Alp Ersönmez, Erik Truffaz, Elif Çağlar ve “Cazcı değilim ama kendimi burada buldum” diyen Ceylan Ertem. Sahnede olanlar da, onları dinleyenler de mest oldu. Eğitimli, iyi müzik tutkunu, medenice eğlenmeyi bilen insanlar içkisini yudumladı, özgürce müziğini dinledi, dans etti.
Herkese çok iyi geldi. O yüzden, böyle güzel festivallerin gerçekleşmesini sağlayan, sponsor olan markalar da alkışlanmalı. Tıpkı bu festivalin sponsoru Volkswagen Arteon gibi…
SANAT VE TASARIM HARİKASI
Bozcaada yolculuğumuz İstanbul’dan Volkswagen Arteon’larla başladı. Bizim için bir test sürüşüydü aynı zamanda...
Adını İngilizce ‘art’ kelimesinden alan Arteon gerçekten heyecan verici bir otomobil. Geleneksel büyük sınıf sedan otoların geniş alan ve konforunu sunuyor ama spor otomobillerin performansına sahip. Sarsmıyor, ‘kaymak gibi akıyor’ dedikleri türden.
Dışı kadar içi de görkemli, geniş bir iç hacmi var, arkada oturanlar da rahat ediyor. Tam bir uzun yol aracı yani. Benim ilgimi çeken, bir süre sonra hareketlerinizden yola çıkarak yorgunluğu algılması ve “kahve molası verin” göstergesiyle sizi uyarması. Ayrıca ses sistemi efsane. Bozcaada’ya varana dek müzik dinledik, araç içi akustiği müthiş. Şu kadarını söylemeliyim; adada bütün gözler Arteon’un üzerindeydi. Çünkü o metalik sarı rengiyle çok havalıydı. Arteon, festival alanında da sergilendi, büyük ilgi çekti.
MUTLAKA YAPIN
Peki Bozcaada’da neler yapılmalı?
■ Mutlaka sokak restoranlarında meze yenmeli. Özellikle Yalova restoranın deniz ürünleri ve sahibi Didem Hanım’la, onun enerjisiyle tanışılmalı.
■ İşi, gücü, kariyeri bırakıp kendini yemek işine veren; yıllardır adada kendi peynirini, şarabını, ekmeğini yapan Selçuk Aykan’ın bağların arasındaki müthiş gurme restoranı Maya’ya gidilmeli.
■ Reşit Soley’in mekanında şarap tadımı yapılmalı, eşsiz sohbetinin keyfine varılmalı...
■ Şahane plajlar ve koylar var, denize girilmeli... Şu sıcaklarda Bozcaada denizinin üzerine deniz tanımam, net!
■ Veli Dede’den organik reçeller, damla sakızlı Bozcaada kurabiyesi alınmalı, dev çınarın altında kahve yudumlamalı. Her şey avuç içi kadar yerde zaten, sorun mutlaka bulursunuz her birini.