Şirin SeverNormal bayan UBER'e biner mi?

HABERİ PAYLAŞ

Normal bayan UBER'e biner mi?

Haberin Devamı

ŞİRİN BİR İSYAN

Hayatımda duyduğum en absürd soru yemin ederim!

Bunu soran şahıs Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi yönetim kurulu üyesi Muhlis Şanlıer.

Uber ile taksici kavgası sorulmuş; o da bu cevabı vermiş. Karısı bile bu sözlerine tepki gösterince de özür dilemiş ama ne fayda... İçindekini kusmuş adam sonuçta.

Her meseleyi kadınlar üzerinden, kadını aşağılayarak, kadını yererek, küçümseyerek tartışmaya çalışan bu zihniyete alıştık artık. Ama bıkmadan usanmadan yazmak da işimiz.

Normal bayan UBERe biner mi

Muhlis Şanlıer

Şimdi sormak isterim: Normal bir adam böyle soru sorar mı? Uber’e binen kadınları ne zannediyorsunuz siz? Normal kadının kriterini siz mi belirliyorsunuz? Peki ben normal olmak istiyor muyum acaba?

Yıllarca ideal ol, kahkaha atma, gülme, onu giyme, bunu giyme, edepli ol, şımarma, söz dinle diye yetiştirilen bir nesil olduğumuz için; normal olmak istemiyoruz belki de! Bana sordun mu fikrimi? Uber’e binince bile anormal sayılıyorsak hele, hiç olmam!

Bir de not: Bayan değil kadın! Bayan diye cinsiyet yok çünkü. Bayan bir hitap şekli; kadın olmanın ayıp sayıldığı bir anlayışın tercih ettiği kelime. Ve size inat, anormal kadınlar olmak istiyoruz, nokta.


AHLAT AĞACI BİLGELİK DOLU BİR ROMAN

ŞİRİN BİR FİLM

“O kadar önemli olmadığımızı anladığımızda neden yıkılıyoruz ki? Bunu bir aydınlanma gibi düşünsek…”

Böyle bir cümleydi galiba.

‘Ahlat Ağacı’ beni önce bu cümleyle yakaladı. Bu ve benzeri, öyle çok derinlikli tartışmayla dolu ki film.

İşin içine edebiyat ve yazarlık tartışması giriyor, imam ve din tartışması, aile ilişkileri, kadınların sıkışıp kalmışlığı, her şey tartışılıyor.

Normal bayan UBERe biner mi


FİLM DEĞİL ROMAN BU!

Bu tartışmaların hepsi de öğretmenlik okuyup mezun olan, atanmayı bekleyen Sinan’ın (Doğu Demirkol) etrafında gelişiyor. Sevmediği, her fırsatta küçümsediği taşra hayatından çıkamıyor, çıkamadığı için de insanların ikiyüzlülüğünü her fırsatta küstahça önlerine koyuyor.

Onun taşrada sıkışıp kalması, bunu yazarak anlatmak ve aşmak istemesi, kitabını bastırabilmek uğruna yaşadıkları, etrafındaki bir avuç insanla girdiği düşünsel tartışmalar söz konusu...

Nuri Bilge Ceylan film çekmemiş; çok derin bir kitap yazmış aslına bakarsanız...

Ben de bazı eleştirmenler gibi çelişkili duygularla çıktım filmden...

Gereksiz bulduğum, çok uzamış dediğim, sıkıldığım anlar oldu ama sonuçta gelip durduğum yer; bu filmin bilgelik dolu bir film olduğu ve izlenmesi gerektiğidir.

Bir aile üzerinden, sıkışıp kalmış bir genç üzerinden günümüz Türkiye’sini anlatan önemli bir film...


197 SALON BİR REKOR

ŞİRİN BİR DETAY

* Ahlat ağacı, Anadolu’nun bir çok yerinde yetişen yabani bir ağaç. Meyveleri armudu andırdığı için, diğer adı da yaban armudu. Yazar olmaya çabalayan Sinan kendini ‘uyumsuz, şekilsiz ve yalnız’ sözleriyle ahlat ağacına benzetiyor. Filmin adı burdan.

* Filmde oyunculuklar müthiş… İki komedi oyuncusu Doğu Demirkol ve babası rolündeki Murat Cemcir’den ters köşeyle böyle şahane performanslar çıkarmak da Nuri Bilge Ceylan farkı işte…

Normal bayan UBERe biner mi

Filmin başrolünde Doğu Demirkol ve Murat Cemcir var...

* Hazar Ergüçlü kısa ama etkili oyunculuğuyla boy gösteriyor filmde. Özel gösterimde ayak üstü sordum, “Daha fazla oynamak istemez miydin?” diye. “Bana kalsa üç ay sıkılmadan oynardım” dedi. Keşke oynasaydı….

* İlk kez bir Nuri Bilge Ceylan filmi 197 sinema salonunda gösterimde. Daha önce 100 kopyayla vizyona giren ‘Kış Uykusu’ndan sonra rekor sayılır. Sinema salonlarından gelmiş talep, yapımcılar da şaşkın. 300 bin izlenen ‘Kış Uykusu’nun izlenme sayısını da aşsa keşke.


SÜRESİ DEĞİL İŞLEVİ ÖNEMLİ

ŞİRİN BİR TARTIŞMA

‘Ahlat Ağacı’, 3 saat on dakika kadar sürüyor. Evet uzun. Uzun deyince kızanlar oluyor. Bir sinemacı dost şöyle yazmış hatta: ‘Yüzüklerin Efendisi filminden sadece on dakika daha uzun... Godfather filminden 13 dakika kısa.

Ve her ama her akşam izlediğiniz yerli dizilerin tümünden daha kısa...”

Yani uzun diye söylenmeyin diyor özetle.

Ben de diyorum ki, meseleye burdan bakmayın. Çünkü uzunluk kısalık kişiye göre değişir. Meseleye uzun bir film izlemeyi tercih edip etmemek olarak baksak?!

Zira ‘bana göre’ uzun bir film ‘Ahlat Ağacı’ ama ben izlemeyi tercih ettim. Hem de dev bir merakla.

Yanınıza bol su, kahve, yiyecek falan alın, tadını çıkararak izleyin derim. Bu filmlerdan çok az var zira.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder