Giriş
Malum bu gün seçim yasakları var. Size seçim sonuçları ile ilgili kanaat belirtemem. Adaylardan da bahsedemem, propaganda olur. Ama aklımızda da seçimden başka bir şey yokken, çiçek böcek de yazamam değil mi! O zaman yasaklara girmeden yazabileceklerimi yazacağım.
Mutlaka gidip oyunuzu kullanın. Oy vermek, sadece bir görev değil, en önemli hakkınız! Atatürk ve arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan sonra, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” diyerek kendisini yönetecek vekilleri seçmek üzere halka seçme ve seçilme hakkını verdi.
Yani Osmanlı İmparatorluğu’nda olduğu gibi, bir aileden gelen şehzadelerin, birbirlerini boğdurarak, valide sultanların sayısız saray entrikaları ve yeniçeri isyanlarıyla kişiden kişiye geçen bir sultanla yönetim biçimi değil. Ki o aileden gelen, kimi çocuk, kimi hasta, kimi deli, erkeklerin tahta geçmesi sonucu koca İmparatorluk çökmüştü!
O şimdi pek bir imrenilen, 90 yıllık cumhuriyet rejimine “reklam arası” denilen ve neredeyse geri dönülmek istenilen imparatorluk, krallık döneminde seçim meçim yoktu elbet. Şimdi önünde adaylar var, günlerdir dinledik, gördük, tarttık, beğendiğine gidip oyunu verecek, seçeceksin, bunu mutlaka yap ki sonra söylenme hakkın olmasın.
Özellikle kadınlar, ki bu oy verme hakkı size, pek çok Batı ülkesinden önce olmakla birlikte, erkeklerden sonra verilmiştir. Hakkını kullan, kimseyi dinleme, kime aklın yattıysa, sandık başında yalnızsın, seni en çok kim koruyacaksa, ona oyunu ver.
18 yaşından 24 yaşına kadar olan gençlerin de bir kısmı ilk kez oy kullanacak. Onlara da verilmiş çok büyük bir ayrıcalık bu.
Çok da meraklı değiller siyasete ama gördük ki partiler onlara da hitap edebilmek için interneti iyi kullandılar, animasyonlar, eğlenceli klipler hazırladılar. Gelecek sizin, biz geldik gidiyoruz, kendinize iyi bir gelecek hazırlayacak adayı, partiyi, ittifakı seçin, oyunuzu da mutlaka kullanın. Sakin olun, provokasyona gelmeyin, kavga etmeyin, patırtıdan uzak durun.
Bitmedi, oyunuzu koruyun
Ne yazık ki burası gelişmekte olan bir Ortadoğu ülkesi. Bundan önce yaşadığımız olaylar, deneyimler, demokrasi görevimizin oy vermekle bitmediğini gösteriyor. Bazı kötü niyetliler, oylarınızı yok edebiliyor, çalabiliyor, başkasıyla değiştirebiliyor.
İkinci görevimiz, oylarımızı korumak. Bunun için partiler, sivil toplum örgütleri büyük bir çaba gösterdi, örgütlendi. On binlerce görevli oylarımızı korumak için sabahın köründen gece yarılarına kadar seferber olacak.
Oy verme işlemi bittikten sonra hiçbir göreviniz olmasa bile siz de oy verdiğiniz sandıkta oy sayım işlemini gidip izleyebilirsiniz. Hakkınız, kullanın. Çünkü canımı sıkan bir durum var: Tek zarf iki pusula kullanılacak.
Zarf açılacak, önce cumhurbaşkanlığı için verilen pusulalar sayılacak. O arada öteki pusulalar ne olacak? Onları kim koruyacak? Neyse, müşahit çok. Onlara da bakacaklar elbet.
Oylar sayıldıktan sonra çuvallara doldurulup seçim kurullarına araçla götürülecek. Müşahitler eşlik edebilir, araç olmayabilir, orada araçla bulunmakta yarar var! Sandık kuruluna teslim etmek de saatler sürüyor.
Birileri erkenden sonuç açıklar, birileri balkon konuşması yapmaya kalkarsa inanmayın. İki pusulanın tek tek sayılması uzun iş, referandum gibi akşam sekizde dokuzda bu iş bitmez! Sayım yapılırken gelen ilk rakamlara, inanmayın, sosyal medyayı takip edin.
Hepimiz için hayırlı olsun!
Gece on bire doğru sonuçlara inanabilirsiniz. Ülkemiz için, hepimiz için hayırlı olsun. İnanıyorum ki hayırlı olacak. Bu ülke, bu insanlar, çok büyük sıkıntıları, savaşları aştılar.
Bu sıkıntılı günleri de aşarız, güle oynaya, esprili, neşeli bir kampanya dönemi geçirdik, inşallah bundan sonra daha da çok güleceğiz! Daha açık yorum istiyorsanız, sosyal medyada ve artı1 ekranında olacağım, beklerim!
