Giriş
Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Recep Tayyip Erdoğan, bir diğer aday, Muharrem İnce’nin Diyarbakır mitingi hakkında şunları söylüyor: “İstihbarat Teşkilatı’na sordum. O mitinge katılanların hepsi HDP’liymiş!” KPSS sorusu: bu cümledeki yanlışları bulunuz.
Hadi ciddileşelim. 1. Bir aday, diğer adayın mitingine katılanlar hakkında MİT’den bilgi isteme hakkına sahip midir? 2. MİT, bir adayın mitingine katılanların, ki onbinlerce kişiydi, hangi parti sempatizanı olduklarını nasıl ve nereden bilebiliyor? 3. Bir başka partinin sempatizanları, bir başka partinin adayını dinleme hakkına sahip değiller mi? Ki Muharrem İnce, aday olduğu açıklandığı gün, parti rozetini çıkarıp TC bayrağı taktı ve 80 milyonun cumhurbaşkanı olacağını söyledi.
Ayrıca mitinglerinde de parti bayrağı ve sembolleri kullanılmıyor. Nitekim Diyarbakır mitinginde de yer gök, albayrakla doluydu, sarı HDP bayrağıyla değil. 4. Bir partinin adayı olarak Erdoğan’ın kendi mitinglerine de başka partilerin sempatizanlarının gelmesini istemesi ve beklemesi daha doğru değil mi?
Belki fikir değiştirir, ona oy verirler? 5. Halka açık meydanlarda, herkesin gelmesi daveti de yapılmışken bir mitinge katılanlara, onlar o partiden değil, şu partiden “suçlaması” yapmak, insanları ayrıştırmak, bölmek ve yönetmek, zaten terör sorununun temel nedeni değil midir? AKP adayı Recep Tayyip Erdoğan, aynı zamanda Cumhurbaşkanı’dır. Ama mitinglerde konuştuğu zaman, aday olarak mı, cumhurbaşkanı olarak mı, hangisi olarak konuşuyor, anlamakta zorlanıyoruz. Yorum yapmıyorum, gerek de yok zaten.
Sallan yuvarlan derken ekonomi unutulmasın
Seçime, yeni adayların katılmasından mıdır nedir, son yılların en hareketli ve hatta en neşeli kampanyalarından birini izliyoruz. Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AKP adayı Erdoğan, her gün başka bir neşeli proje açıklayarak gençleri mizah yaratıcılığına teşvik ediyor, sosyal medya bu kampanyanın esprileriyle dolup taşıyor. Kekli, çaylı bedava kıraathane projesinden sonra kadın ve çocuklar için de sallan yuvarlan teşvikiyle Millet Bahçeleri projesini açıkladı. Ortalık yıkıldı.
Niye yuvarlanacağımızı anlamayanlara anlatayım: o yeşil dolar var ya, tepe taklak yuvarlanıyor. Şimdi ekonomi kötü, piyasada yaprak kımıldamıyor, dolar da düşüyor muhabbeti sıkıcı. Alın size çayır çimen yapıyoruz, çocuğunuzla yuvarlanın dediğin zaman geyik döner. Ciddileşelim ve memleket sorunlarını konuşalım diyor, ekonomistler ve çok haklılar!
ABD ile Kuzey Kore dost mu?
Singapur’dan gelen fotoğraflar şok şok şok’du. Bu yüzyılın iki sıradışı lideri, ABD Başkanı sapsarı Trump ile esmer Kuzey Kore lideri Kim, el sıkıştı! Sonra Trump Kim’e çok pahalı arabasını gösterdi, ayıp etti. Herkes biliyor Kuzey Kore’de halkın açlık sınırında yaşadığını, olan paranın nükleer başlıklı füzelere yattığını, o da ona füzelerini gösterseydi görürdü. Ama Trump bu, tam tüccar, zengin ve küstah Amerikalı. Fakir Koreliye “Bak benim ne pahalı oyuncaklarım var” diye hava atıyor.
Belki de satın almak istersen fiyatta anlaşırız demiştir. Şaka bir yana, bir kaç ay önce 3. Dünya Savaşı mı çıkar diye korkarken önce G.Kore ve K.Kore liderleri 36. paralelde buluşup el sıkıştı. Şimdi ülkesinden pek çıkmayan K.Kore lideri tarafsız toprak Singapur’da Trump’la buluştu. Uzlaşma dönemi, barış dönemi, hayırlı olsun, altından bir bit yeniği çıkmasın!
Bayramınız kutlu, tatiliniz kısa olsun
Eğer baskın seçim kararı alınmamış olsaydı insanlar bayram tatillerini uzatarak yaz tatiline çıkacaklardı. Şimdi 24’ünde oy atacakları yerde olma telaşıyla kıpırdayan az. Bu, iç turizmi vurdu. Seçim, 8 Temmuz’da yapılacak 2. tura kaldığı takdirde turizmi bir kez daha etkileyecek. Yine de kıyılardaki CHP’li belediyeler, tatilcilere, önce oyunuzu verin sonra gelin tarzında esprili mesajlar yolluyor. Önce vatan, önce demokrasi, önce adalet. Atam İzindeyiz, seçimden sonra. Hepinize iyi bayramlar diliyor, bayramdan sonra buluşalım diyorum.
