Yazdığı senaryo bu kez tutmadı

Emrah Serbes, Behzat Ç. dizisinin senaristi, ünlü bir yazar.

Edebiyat dünyasının parlak isimlerinden. Kitapları çok okunuyor, çok seviliyor…

Ancak ona “otur kendinle ilgili bir senaryo yaz” deseler, bu kadarını yazamazdı eminim!

Dünden beri bütün gazete ve televizyon haberlerinde o var…



Zira, 22 Eylül’de bir baba ile kızının ölümüne neden olan ve yanındaki arkadaşı tarafından üstlenilen kazayı, aslında kendisinin yaptığını açıkladı.

VİCDAN AZABI DEĞİL!

İlk başta herkes yaptığı şeyi takdir etti, bunun kahramanlık olduğunu söyledi, hatasını düzelttiği için alkışladı ama işin rengi çok geçmeden ortaya çıktı. Savcılık, şüpheler üzerine yeniden soruşturma başlatmıştı; o da yakalanacağını anlayınca olayı sosyal medyadan bir mektup yayınlayarak itiraf etmek zorunda kalmıştı.

“Niye sosyal medyadan şov yapıyor, gitsin polise anlatsın, olsun bitsin” diyenler var.

Sosyal medya insanların kendilerini en iyi ifade edebildiği mecra olduğuna göre; Emrah Serbes de çarpıtılmadan, ekleme çıkarma yapılmadan kendini en iyi ifade edebileceği şekilde olayı anlatmak istemiştir, bunda tartışılacak bir şey yok. Asıl konu da bu değil zaten.

Asıl önemli konu şu: Vicdan azabı duyup suçunu itiraf etmemiş Emrah Serbes; suçun ortaya çıkacağını anlayıp itirafta bulunmuş.

İYİ İNSAN TAMAM DA...

Yani vicdan muhasebesi yapıldığında Emrah Serbes’in sınıfta kaldığı yer tam da burası.

O yüzden “Emrah iyi adamdır, haksızlık yapmayın, büyük konuşmayın, herkesin başına gelebilir” diyenler bi’ dursun.

İki can gitmiş, arkadaşın da senin yerine içeri girmiş...

Hem ayıp hem günah. Daha ötesi var mı bunun?

NE ÇİZMEYMİŞ ARKADAŞ!

Demet Akalın, Los Angeles seyahatinde ünlü bir markanın 35 bin liralık çizmesini alıp sosyal medyada poz verince olay oldu. Günlerdir kimi çizmenin fiyatını diline doluyor, Swarovski taşlarını, kimi ona yakışıp yakışmadığını...



En son Hande Yener topa girdi ve “Ben alınteriyle para kazandığım için bir çizmeye 35 bin lira veremem. O parayla klip çekerim! Aşırı pahalı kıyafetler almak görgüsüzlük” dedi.

‘Alınteri’ ne alaka şimdi?

Birine saldırmak için belaltı vurmak ucuz taktik değil mi?

Tam ‘zenginin malı züğürdün çenesini yorar’ muhabbeti olmuş.

Kaldı ki Hande Yener züğürt değil!

O zaman geriye tek şey kalıyor: Bu çizmeyi ve çizmenin işgal ettiği gündemi kıskanmak! Onu da Hande’ye yakıştıramam zira ihtiyacı yok.

İsteyen istediği yere harcar parasını. İsteyen gayrimenkul, isteyen otomobil ya da tablo, isteyen de gardrobuna yatırım yapar.

Kaldı ki şov dünyasında çalışan biriysen gardrop yatırımı gayet normal.

Sonuçta Demet Akalın başardı mı?

Hem de nasıl başardı!

Bir pop ikonu olarak bu pahalı çizmeyle gündemde kalacağını biliyordu ve o çizmeye o parayı vermesinin nedeni de tam olarak buydu! Yani olaya sadece çizme olarak bakmayın derim.

DEMET AKALIN'IN BAŞARISI

Biraz Demet Akalın güzellemesi yaptım ama bunu yazmadan olmaz…

‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisinin pazartesi yayınlanan bölümünde aşık Mahsuni Şerif’in ‘Çeşmi Siyahım’ türküsünü söyledi Demet Akalın. Ahmet Aslan’la yaptığı düet, çok başarılıydı.



Yapımcı Raci Şaşmaz, dizinin sıkı fanı olduğu için Demet’e böyle bir jest yapmak istemiş, dizinin müzik direktörü Hasan Saltık da teklifi iletmiş. Demet de çalışarak, türkünün hakkını vermiş. Böyle iddialı bir dizide böyle önemli bir türküyü söylemek, ‘bakkal şarkısı söylüyor’ diye eleştirilen biri için başarıdır.

AFEDERSİNİZ EZİK MİSİNİZ?

İtalya’da spor hocası olan Laura Mesi kendisiyle evlenmiş! 40 yaşındaymış, 10 bin Euro harcayıp 70 kişilik düğün yapmış, sonra da tek başına balayına çıkmış.

Allah akıl fikir versin diyeceğim ama bunu yapan ilk kişi o değil. Londra’da Grace Galder isimli bir kadın da 6 yıl sevgili bulamayınca düğün yapıp kendiyle evlenmişti.



Bizde de Yıldız Tilbe var…

Twitter’a yüzüklü elini koyup söyle yazmıştı: “Kendime evlenme teklif ettim, kabul etti. Yüzük taktık!” Hadi bu Yıldız Tilbe kafası, kendiyle çok güzel eğleniyor.

Peki gerçekten düğün yapıp kendisiyle evlenen bu kadınlar neyin kafasını yaşıyor?

“Sen hala evlenemedin mi?” baskısı sadece bizde değil, dünyada da geçerli demek ki...

Yoksa bir kadın bu ezik hareketi neden yapsın ki?