Yine mi formalite evlilik?

“Beni Bırakma” (atv) dizisinin esas oğlanlarından Tarık, işkolik bir karakter. Yolu bir köyde babası tarafından istemediği birisiyle zorla evlendirilmek istenen Sıla ile kesişti...

Tarık, Sıla’yı bu zor durumundan kurtarmak ve öğrenimine devam etmesini sağlamak için kızla formalite bir evlilik yaptı. İkili aynı yatak odasında ayrı yatan ve Sıla’nın ailesine karşı karı koca rolünü oynayan bir çift oldu... Elbette Tarık’ın zengin ailesinin ve müstakbel eşi olacak Meltem’in bu evlilikten haberi yok...

Tıpkı bir dönem “Adını Sen Koy” (Star TV) ve türevlerinde olduğu gibi aynı hikayeyi temele alan bu günlük dizide epeydir bu anlaşmalı evliliğin gerçek bir aşka doğru ilerlemesini izliyoruz. Yorulmaya ve meraka gerek yok. Ne de olsa günlük yerli diziler bu klişe (formalite evlilik) işini çok sevdi!



Saati değişti

Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Her şey sevgili izleyen için. Şu benim 360 ekranındaki “Mesut Yar ile Laf Çok” var ya... Hani hafta içi her gece yarısı yayınlanıyor ya... Hani toplumun her kesiminden tanınmış isimler gelip dertleşiyor, gülüşüyor, gülümsetiyorlar ya... Hani yayın saati 23.45 olduğu için insanlar “biraz daha erken olmaz mı?” diye soruyorlar ya... Uzatmayayım, o iş tamamdır! Yarın geceden itibaren hafta içi 23.00’te yayındayım. Hani belki gözden kaçırabilirsiniz ya...

Centilmenlik ödülü de konmalı

Ben kendi adıma “Survivor”da (TV8) Gamze kardeşimizin hastanelik olmasını bekliyordum. Önceki gün iki kez fenalaştı ve durumu hiç de iyi görünmüyordu...

Ama ilk hastanelik olan yarışmacı beklemediğimiz yerden geldi; Hakan Hatipoğlu. Turlardan birinde kafasını çarptı. O acı içindeki haline tanıklık etmek bırakın biz ekranın başındakileri rakiplerini bile çok etkiledi...

Turabi, ezeli ve yıldızının hiç barışmadığı rakibine ilk müdahale edenler arasındaydı ki sanırım herkesin ilgisini çekmiştir... Adada “centilmen” kalabilen yarışmacılar rekabet bir yana insanlıklarıyla da ekstradan bir ödül almalı!



Bu işin okulu yok

TRT 1’de “Evlilik Okulu” diye bir program başladı. Özet geçersek, sorunlu çiftlere derslikte evlilik terapisi filan yapılıyor. Kamu kanalında kamu önüne çıkan çiftlerin aşkları ya bir hayli kısa sürmüş ya da o ünlü önermede olduğu gibi evlilik aşkı öldürüyor, bu bir...

​Eşlerin birbirlerinin açıklarına ya da defolarına karşı hiç ama hiç tahammülü kalmamış. Acı gerçekler sürekli fora, bu iki. Kamu önünde terapi görüp evliliğinin devamlılığını sağlamak gibi düşüncesi olanlar, ailelerinden komşularına kadar bu programın izlenebileceği ihtimali üzerine durmuyorlar mı? Bu da üç!



Kırgın Çiçekler'de 'üç'ün sırrı

“Kırgın Çiçekler” (atv) dizisinin ilk sezonun 3’üncü bölümünde Eylül, kendisine sürekli tacizde bulunan üvey babası Kemal’in başına taşla vurmuş, öldüğünü sandığı adamı arkadaşlarıyla bir göle atmıştı...

Dizinin yayınlanan son bölümünde yani dizinin finaline 3 kala bu kez Yavuz denilen manyak, kızlardan Kader’e tacizde bulunmaya başladı. Yine bir taciz anında Kader kendini korumaya çalışırken adamı kazayla öldürdü. Temizlik timi yine iş başa düştü diye cesedi ortadan kaldırmaya çalıştı...

Baştan üçüncü ve sondan üçüncü bölüm gösterdi ki, senaryosunu tüketen diziler milatlarına döner. Ha Kemal hortlamıştı, Yavuz ne olacak o da ayrı bir soru olarak şurada dursun!



‘Çukur’da Vartolu öldü mü?

Son sahneye bakarsak bırakın ölmek, parçası bile kalmadı. Ancak dizinin bir yerinde Yamaç, Aliço’dan kimsesiz bir arkadaşını bulmasını ve ona tehlikeli bir iş vereceğini söyledi. Bir çöp toplayıcısını yani...

Son sahnede saldırıya uğrayan Vartolu’nun arabasında şoför koltuğundaki kişi önce kurşuna dizilip ardından bombalandı...

Şimdi o kişi eğer Vartolu değil de Yamaç’ın ısmarladığı kimsesiz ise, bugüne kadar dizide gariban dostu olarak bilinen Yamaç’ın karizma yerle bir olur. Benden söylemesi!