Nedim Şener‘Zeyd’in maceraları

HABERİ PAYLAŞ

‘Zeyd’in maceraları

Haberin Devamı

Çanakkale Boğaz Komutanlığı Kurmay Başkanı Deniz Kurmay Albay Mahmut Kemal Alhan, 23 Kasım 2017 tarihinde “etkin pişmanlık” kapsamında Çanakkale Savcılığı’nda verdiği ifadede; 1986’dan itibaren FETÖ’nün Deniz Kuvvetleri yapılanmasında “Zeyd” kod adıyla tanıdığı firari Tuncay Opçin’e bağlı olarak yer aldığını itiraf etmişti.

Opçin hakkında bir bilgi de Kadıköy Akmar Pasajı’nda antik eşya satan Mustafa Tütek’ten geldi. Tütek, bana gönderdiği e-posta’da, Opçin’in bir zamanlar camilerden çalıntı hat eserlerini satarak geçindiğini hatta Galata Mevlihanesi’nden çalınmış hat eserini kendisine sattığını ve başından geçenleri şöyle anlattı:

Galata’dan çalınan hat

“Tuncay 1991 gibi benim Kadıköy Akmar pasajındaki dükkanıma gelir, kitap alırdı. Daha sonraki zamanlarda elinde hat levha olduğunu ve satmak istediğini söyledi ve ben de aldım. Bir kısmını sattım, birkaçı da evde duruyordu. Ta ki 1994'te Galata Mevlihanesi’nden çalınmış bir hat levhanın dükkanımın vitrininden polis tarafından götürülene kadar bu alışveriş sürdü. Karakola götürülüp çalıntı hattı kimden aldığım soruldu. Hattı, Aksiyon Dergisi’nde yazan gazeteci Tuncay Opçin’den aldığımı söyledim. Tuncay karakola geldiğinde beni görünce şaşırdı ve sattığı hat levhayı inkar edeceğini söyledi ve inkar ısrarını epey bir zaman sürdürdü. Benden yaşça epey büyük Feridun Erkol isimli sahaf abimiz benim yanıma geldi. Ona Tuncay’ın yaptığı satışı inkar ettiğini söylediğimde "Benim yanında sattın bunu, ben şahidim" deyince inkarından vazgeçti.

Tuncay yere yıkıldı

Gözaltında hücrede kaldığımızda sivil iri yarı bir polis Tuncay’ı çağırdı ve "Bunu bize nasıl yaparsın" mealinde bir söz söyleyerek Tuncay’a bir tokat attı ve Tuncay yere yıkıldı. İlerleyen saatlerde ifademizi aldılar ve savcılık tarafından serbest bırakıldık.

Taksiye binip karakoldan ayrılınca Tuncay’a dedim ki "Evimde olan senin bana sattığın 3 adet hat da çalıntı mı, çalıntıysa geri al" dedim. Hatların çalıntı olduğunu söyledi ve hatları ona iade ettim. Hatları aldığım para olan 3.000 doları vereceğini söyledi ama hala vermedi. Ve bir daha Tuncay’ı görmedim.

Bana verdiği hat levhalar çerçevesizdi. Tuncay bir gün bana Cuma namazını değişik camilerde kıldığını ve oralardaki hatlardan bahsettiğini hatırlıyorum. Hatların çerçevesiz oluşu ve değişik camilere gitme durumu bana çalıntı olduğunu söylediği hatların camilerden çalınmış olabileceğini düşündürdü.”

Macera burada bitmiyor, bir de “hırsızlıktan” yargılanma davası var ki, sonucu ve dosyanın akıbeti tam bir FETÖ operasyonu. O da gelecek yazıya…

Sıradaki haber yükleniyor...
holder