Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000 yılında Fransa'nın Paris şehrinde Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti. Ahmet Kaya'nın bugün 17. ölüm yıldönümü... Şarkıları, duruşu ve kendine has saz ve sesiyle halk müziğimizin unutulmaz isimlerinden Ahmet Kaya bundan 17 yıl önce bugün aramızdan ayrılmıştı...1957 yılında Malatya’da dünyaya gelen Ahmet Kaya, 43 yaşında gurbette hayatını kaybetmişti. Ahmet Kaya, yaşasaydı bugün 60 yaşına olacaktı. Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya Cumhuriyet'e konuştu: 17 yıl oldu, 17 yıl doldu onsuz. Acı ve şaşkınlıkla bakıyorum geçen zamana. Acı, içime çivilenmiş zaten ama şaşkınlık! Bir inkârın, bir yok saymanın/ya da yok etmenin içinde yerimizde saymışız bugünden bakıldığında. Bu da bu ülke için ağır bir yük ve hepimiz bu yükün de altındayız. İki satır söyleyeyim dedim ama yaşanan hiçbir şeyi sığdıramıyoruz işte iki satıra. ''Hayat bizi deniyor'' demişti eşim bana sürgündeyken. Üzerine söyleyecek bir sözüm yok...'' Attilâ İlhan, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe ve Ahmed Arif gibi birçok şairin şiirlerini besteleyen Ahmet Kaya, hayatı boyunca toplam 22 albüm yayınladı. Fransa’nın başkenti Paris’e yerleşen Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000’de hayata gözlerini yumdu. Ahmet Kaya, ölümünden sonra Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. 1984 yılında başladığı müzik kariyerinde sırasıyla “Acılara Tutunmak”, “Şafak Türküsü”, “An Gelir” ve “Yorgun Demokrat” isimli albümlerini Taç Plak’tan yayımladı. İlk iki albümüyle beklediği başarıyı yakalayamayan sanatçı, “Şafak Türküsü” isimli albümüyle satış rekorları kırdı. Bu albümdeki “Penceresiz Kaldım Anne” türküsüyle milyonların gönlünde taht kuran Ahmet Kaya, profesyonel müzik kariyerinde toplam dört farklı plak şirketiyle çalıştı. “Şafak Türküsü”nden sonra albüm satış rakamları giderek artan sanatçı, Taç Plak’tan sonra Barış Plakçılık’a geçti. 1987’de Barış Plak’a geçen Ahmet Kaya, bu plak şirketinden, “Başkaldırıyorum”, “İyimser Bir Gül”, “Sevgi Duvarı” ve “Başım Belada” albümlerini piyasaya sürdü.Ahmet Kaya daha sonra Tempa’dan “Dokunma Yanarsın” isimli kaydını yayımladı. Doksanlı yıllarda daha büyük bir şirket olan Raks’a geçen sanatçı, bu plak şirketinden de sırasıyla “Şarkılarım Dağlara”, “Beni Bul”, “Dosta Düşmana Karşı” ve “Yakamoz” albümlerini yayımladı. 1980’lerde ”“Penceresiz kaldım anne / Saçlarına yıldız düşmüş, koparma anne” sözleriyle ünlü türküsüyle patlama yapan Ahmet Kaya’nın kariyerinin doksanlar diliminde “Ağladıkça” isimli türkünün büyük bir yeri oldu. Magazin Gazetecileri Derneği’nin 1999 yılında düzenlediği ödül töreninde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında 10.5 yıl hapis istemiyle iki ayrı dava açılan Ahmet Kaya, aynı yıl Türkiye’den ayrıldı. Ahmet Kaya, yargılandığı davalarda 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. 16 Kasım 2000 yılında Fransa'daki evinde kalp krizi sonrası hayatını kaybeden Ahmet Kaya, 30 binin üzerinde kişinin katıldığı törenle Paris'in Père Lachaise Mezarlığı 71. bölüme defnedildi. AHMET KAYA'NIN EN GÜZEL ŞARKI SÖZLERİ: Yüreğime basa basaİçimden yar gidiyor Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı varYine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadınaDüşmanlarım ulaşamazlar Ezdirmem sana kendimiGövdemi yakar giderimBeddua etmem üzülmeKafama sıkar giderim Bu ne beter çizgidir buBu ne çıldırtan dengeYaprak döker bir yanımızBir yanımız bahar bahçe Bırak ay gitsin sen kal bu geceUmudumsun sen İçimde soluyorsunİki can var içimdeKorkular salıyorsun üstüme korkularHer an başka biçimde Ne varsa buğusu genzi yakanEkmek gibi aşk gibiAh ne varsa güzellikten yanaBölüştüm büyümüştüm Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettimKi bu yaşlarUtangaç boynunun kolyesi olsun Kafamı duvara vurmadanTanıyabilmek seniBeyninin içindekileri anlayabilmekVe yitirmedenyüzündeki anlık tebessümüBütün saatleri öylece dondurabilmek içinÇıldırasıya paraladım kendimi