Eser Yenenler’in tek kişilik gösterisi #TBT seyirciyle buluştu. Güldüren şovunda anılarını anlatıyor, telefon arşivindeki video ve fotoğrafları seyirciyle paylaşıyor. Sosyal medya tabiriyle #TBT yapıyor, yani geçmişe dönüyor. Biz de buluştuk biraz #TBT yaptık. 3 Adam’ı, özel hayatını, oyununu konuştuk İlk 2004'te 'Aliye' dizisiyle ekranlarda gördük sizi, içe dönük bir genci canlandırıyordunuz. Nasıl karar verdiniz oyuncu olmaya?Küçükken şişman ve asosyal bir çocuktum. Çok güzel şiir okuduğum için sahneye çıkardılar. O günden sonra insanlara daha sempatik ve eğlenceli geldim. Yanlarındayken beni fark etmediler ama sahnedeyken etkilendiler. Ben de hep sahnede olmaya karar verdim. 10 yaşından beri sahnedeyim. Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz? Müzisyen olurdum. O da içimde kaldı. Ama bir şekilde sahnede olurdum, doğamda var. Hedeflerime ulaştım. Mutsuz insanların beni gördüğünde mutlu olması dışında bir hedefim yok. ;Hep kendinizle dalga geçiyorsunuz. Kilo takıntınız var mı? Bunu çok sorguluyorum. İnsan istediği her şeyi başarabilir. Ben de gerçekten zayıflamak isteseydim, zayıflardım. Dolayısıyla içten içe şişman olmayı seviyorum. Takıntı meselesine gelince, içimde ortaya çıkmayı bekleyen bir yakışıklı var. Bir de baskın bir tombik var. İkisinin mücadelesi yıllardır sürüyor. İçimdeki yakışıklı, “Bak 33 yıldır tombiğiz, biraz da bana hak ver hayatının geri kalan döneminde” dedi. Ben de biraz daha sağlığıma dikkat ettiğim bir döneme girdim. Değişimi göreceksiniz, sadece zayıflama üzerine söylemiyorum.Sporla aranız nasıl? Bu dönem çok iyi. Yakışıklı Eser’in baskısı galip geliyor. Romantik misiniz, bugüne kadar yaptığınız en romantik jest nedir?Onu kız arkadaşlarımın söylemesi lazım. Romantizmle öküzlük bende iç içe. Hep romantik değilim ama oldum mu tam olurum. Hediye konusunda iyiyimdir. Güzel hediyeler alırım, etkilenir kız arkadaşlarım. İçinde bir fikir olsun isterim hediyelerin. Mesela bir kız arkadaşıma, onunla tanışma hikâyemizi baştan sona ayrıntılarıyla anlatan bir karikatür kitabı çizdirip doğum gününde vermiştim.Oo çok iyi fikir! Peki arkadaşlarınıza? Arkadaşlarım çok eski olduğu için sıkıldım biraz onlara hediye almaktan. Artık İbrahim'e (Büyükak) ve Oğuzhan'a (Koç) ne alabilirim? Ama İbrahim iyidir o konuda, hiç atlamaz. Sadece bize değil çevresindekilere de alır. Bizim yanımızda verir, bizi de unuttuğumuz için rencide eder. Tabii ki ediyor. Magazin dünyası öyle gösterdi. İlişki dediğin, iki kişi arasında yaşanır. Bitecekse onlar bitirir. Başlarken onların başlattığı gibi. Böyle bir şey olsaydı, güya ayırdığım çiftler benimle konuşmazdı. Hepsi hâlâ arkadaşım. Zaten onlardan tepki gelmediği için bu yakıştırma tutmadı. Sizin ilişkileriniz neden bitiyor? Gece-gündüz dengesinden dolayı bitiyor genelde. Saatlerimiz uymuyor. Onlar yatarken ben uyanıyorum. Bir de, benim bir numaralı önceliğim işim, o yüzden. Sevdiğim bir işi yapıyorum. Hayatım boyunca olmak istediğim yerdeyim. Herhangi bir kadın da iki numarada olmayı kabul etmiyor, sıkıntı bu bence. Çocukluğumdan beri böyle, okula da uyumadan giderdim. Gece işime, kendi içime daha çabuk odaklanıyorum. İnsanlar meditasyon yapıp anı yakalamaktan bahsediyor. Gece ne yaparsam yapayım, sanki meditasyondaymışçasına yapabiliyorum. Beni rahatsız edecek hiçbir şey etrafımda olmuyor.Peki, kadınları çözebildiniz mi? Gerçekten komik erkeklerden mi hoşlanıyorlar? Ben kendimi bile çözemedim, kadınları nasıl çözeyim? Annem ve ablalarımla iç içe büyüdüğüm için kadın dünyasına hakimim. Kadınlarla nasıl konuşulur biliyorum. Onlara değer veriyorum. Onları dinlemeyi, anlamaya çalışmayı seviyorum. Bu anlamda diğer erkeklerden bir adım öndeyim.Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Evlenmek düşünülmez, yapılır. İsterim tabii. Eğlenilecek adam gibi duruyorum ama özünde evlenmeyi de, eğlenmeyi de isterim. Partilerinizle ünlenen evinizin alt katındaki alan nasıl bir yer? Herkes merak ediyor... Müzik en büyük tutkum. Müzisyen arkadaşlarımla buluştuğumuzda, müzik tesisatının, oyuncaklarımın olduğu, hobi odam gibi bir alan orası. Evet, orada parti de veriyoruz. Playstation oynamak, maç izlemek için de buluşuyoruz. Toplantı da yapıyoruz. Evim aynı zamanda ‘home office’.Büyük bir parti verseniz çağıracağınız ilk beş konuk kim olur? Ekrem Okumuş'u çağırırım, diğer dört kişiyi o belirler. Tabii ki Oğuzhan (Koç) ve Yağmur (Tanrısevsin), İbrahim (Büyükak) ve Nurdan (Beşen). Artık çiftlere parti yapıyorum. Bekârları çağırmıyorum. Herkes evinde parti veriyordur. Benim farkım yakalanmış olmam. Tabii sürekli parti yapan bir adam değilim. Bütün hafta çalışıyoruz, haftada bir iki gün toplanıyoruz. Olay çok büyüdü. Magazinel olarak aşırı coştu. Fazla bir şey söylemedim o dönemde. Benimle ilgili yaratılmaya çalışılan algıyı yazarak atlattım. Ne yazdınız? Her şeyi yazdım. Yaşadıklarımı. Ve ortaya #TBT çıktı. Hakkımda konuşan herkese teşekkür ediyorum. Sayelerinde bir oyunum var. Hem magazin dünyasına hem de hakkımda merak edilenlere cevabımı tek kişilik gösterim #TBT ile veriyorum. BKM Mutfak Uniq sahnesine herkesi beklerim. Demet Akalın'ın kulisinden ismini söktüğünüz söyleniyor. Doğru mu?Öyle bir şey yok. Demet Hanım isteseydi, bize ulaşıp ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu kolayca öğrenebilirdi. Ama sosyal medyadan yazmayı tercih etti. Hem de bunun için magazin basınının en çok üstüme geldiği dönemi seçti. Kendi bileceği iş. Biriyle problemim varsa konuşurum, sosyal medyadan yazmam. Bir de beni sevmiyormuş. Kendisini tanımıyorum. Bire bir tanışmadığım insanlarla ilgili seviyorum ya da sevmiyorum yorumu yapmam. Ortada karşılıksız bir sevgisizlik var. Yani o beni sevmiyor, ben ona karşı bir şey hissetmiyorum. Tekrar 3 Adam’ı bir arada görecek miyiz? Biz artık bir markayız, talk show’umuzun olmasına gerek yok. Herkes bireysel başarılarıyla da 3 Adam markasına hizmet ediyor. ‘Yol Arkadaşım’ filmi büyük başarı yakaladı, güçlü filmlerin karşısında durdu. İkincisi çekilecek. Oğuzhan single çıkaracak. Talk show’a bu nedenle ara verdik. O sahne ben sete gittiğimde çıktı, öncesinde kararlaştırmamıştık. Benim olup olmamamın bir önemi yok. Oğuzhan ve İbrahim'in başarısı bana mal edilir. Nasıl benim bütün magazin olaylarım onlara mal edildiyse... Başarı ve başarısızlıktaki payımız eşit. Nasıl gidiyor #TBT? Çok iyi gidiyor. Yeni yeni duyuruyorum. İlk 5-6 gösteri denemeydi. Daha önce denenmemiş bir tarzda. Arşivimden kimseye göstermediğim fotoğrafları, videolarımı paylaşıyorum. Biraz kabare tarzında, müzikli eğlenceli bir gösteri. İnsanların daha önce izlemediği, kıyaslayamayacağı bir gösteri olacak. Beklediğimin üstünde yoğun bir ilgi var.Peki, hayatınızdan kesitler anlatırken bahsi geçen kişiler tepki veriyor mu?Mizahta bir kuralım vardır benim: Biriyle ilgili şaka yapıyorsan, o kişi de gülmeli. Onu kıracak, incitecek bir şeyi kullanmam. Adını geçirdiğim insanların çoğu izledi ve hepsi güldü. Ama şimdi yanımda konuşmuyorlar, “Anlatırsın sahnede” diye. Anlatırım ama kırmadan. Değişiyor, çünkü hayat devam ediyor. “Bu hafta şöyle bir şey oldu biliyor musunuz?” dedikten sonra bir video yayınlayabiliyorum. Yeni bir şey yakalıyorum hemen onu sahnede vermek istiyorum. Kaba bir akışı var ama içeriği sürekli yeniliyorum.İstediğiniz işi yapıyorsunuz, peki istediğiniz parayı kazanıyor musunuz? İstediğin işi yapınca kazandığın paranın önemi olmuyor. Hayatımın hiçbir döneminde para sorgulamadım. Ne kadar kazanıyorum söylemedim, zam istemedim. Yaptığım işin karşılığında para verdikleri için bile mutluyum.