Pazar PostasıGurur Aydoğan: Hanım evladı değilim
Paylaş
Gurur Aydoğan: Hanım evladı değilim

Geçtiğimiz yıl annesi Oya Aydoğan’ı kaybeden Gurur Aydoğan sağlam adımlarla geliyor. Altı yıldır oyunculuk yapan Gurur, büyük bir jön olmayı hedefine koymuş. “Hanım evladı, ‘anneci’ değil, maço bir adamım. Her zaman kendi ayaklarımın üzerinde durdum” diyor. Ve ekliyor: “Annemin bıraktıkları bana yeter.”

RÖPORTAJ: CANAN DANYILDIZ

FOTOĞRAF: ERAY AKIN


■ Her şey nasıl gidiyor?

Bir süredir düzene girmeye çalışıyordum. Şimdi düzenimi kurdum, her şey iyi gidiyor.

■ Aslında oyuncusunuz...

Yeditepe Üniversitesi Sanat Yönetmenliği bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra yapım aşamasında çalıştım. Oyunculuktan önceki ilk işim oydu. Sonra Craft Oyunculuk Atölyesi ve Akademi 35.5’ta da eğitim aldım. Sektörle annem sayesinde zaten ilgiliydim. Ama garanticiyimdir.

■ Nasıl yani?

Kamera önüne geçmeden önce bir bakmak istedim, ne oluyor ne bitiyor diye. Yapımcılık oyunculuktan daha kolay.

■ Oya Aydoğan’ın oğlu olduğunuz için kıyak geçerler miydi?

Yok, asla! Ben söyleyene kadar bilen olmazdı, kıyak da olmazdı. Bildiğin set işçisi gibi çalışırdım. Hatta asistan olarak çalışıp, en çok işi ben yapardım.

■ Oyuncu olmasaydınız, annenizin ya da sizin başka bir hayaliniz var mıydı?

Düşünüyorum... Yoktu. Oyuncu olmasaydım da yine bu sektörde olurdum.

■ Bütün oyuncu ailelerinin çocuklarında olduğu gibi...

Evet, ama benim şöyle bir farkım vardı; şöhret olayım herkes beni tanısın diye bir derdim yoktu. Annem sayesinde zaten kameraların önünde büyüdüm. Ama işimle ilgili ön planda olmayı istedim. Magazinsel açıdan zaten doymuştum. Egom yoktu.

HER ROLÜN ALTINDAN KALKARIM


■ Nasıl gelişti sonrası?

28 yaşındaydım, oyunculukla parlamak istedim. İlk işim ‘Not Defteri’ dizisiydi. Sonra ‘Sen Beni dizisinde yer aldım.

Gurur Aydoğan: Hanım evladı değilim

■ Oya Aydoğan’ın oğlu olmanın ağır bir sorumluluğu var mı?

Bazen bir tık daha rahat davranmamı engelleyebiliyor. Ama oyunculukta bu karşılaştırmayı doğru bulmuyorum. Çünkü o kadın, ben erkek oyuncuyum. Oyunculuğuma güveniyorum, her rolü iyi oynayacağıma inanıyorum.

■ Oyunculuğunuzu nasıl buluyorsunuz?

Zamanla ve tecrübeyle artıyor. Kendime çok güveniyorum, her rolün altından kalkabilecek biriyim. Rasyonelim, neyi yapıp yapamayacağımı iyi biliyorum. Şu an birkaç iyi proje var, onları değerlendiriyorum.

■ Her rolü oynar mısınız? “Hadi soyun” ya da “kadın olacaksın” deseler?

Senaryo çok önemli, oyuncu kadrosu da... İş sağlamsa ve onu gerektiriyorsa elbette soyunurum da kadın da olurum. O konuda muhafazakar değilim. Komediyi de yapabiliyorum ama kendime dramı daha çok yakıştırıyorum.

■ Jön olma hayalleri var mı?


Evet. Aranan bir jön olmayı istiyorum, hak ettiğimi düşünüyorum. En büyük hedefim o. Karakterim gereği çok hırslıyım. Her sahnenin üstesinden gelirim. Yakışıklı ve karizmatik biriyim.

■ Çok nezaketli, sakinsiniz. Bu sektördeki ilişkileri yönetmek zor!

Yüksek egolu olursan olumsuz karşılık alırsın. Buna inanıyorum. Bir de bu sektör o kavgaları kaldırmaz. Bu tarafım biraz anneme benziyor. Benim de karakterim, tercihim bu. İnsanın kendi ekmeğiyle ilgilenmesi en doğrusu.

■ Çok kaypak bir sektör, bazen aylarca iş gelmez... Hayatınızı nasıl idame ettiriyorsunuz?

Mesleğimde iyi olduğumu düşünüyorum. Herkesin malı mülkü kendine. Annem kimseye muhtaç olmayacağım, rahat yaşayacağım bir gelecek bıraktı.

■ Yatırımınızı neye yapıyorsunuz?

Annem gibi gayrimenkule yatırıyorum. Annem zamanında akıllı davranmış.

■ Güçlü ve başka bir Gurur Aydoğan görüyorum...

Psikolojik olarak güçlüyümdür, gerçekçiyimdir ve Allah’a çok inanırım. Boşluğa hiç düşmedim.

■ Ne güzel...

Herkesi çok iyi dinlerim ama maçoyumdur aynı zamanda. Dik kafalıyım. Saygıda ve sevgide kusur etmem. Fakat naif ve sessiz bir erkek olduğumu düşünmüyorum. Olması gerektiği gibi düzgün yaşayan biriyim o kadar.


ANNEMİN KOKUSUNU ÖZLÜYORUM


■ Asıl soyadınız Aydoğdu...

Aydoğan yanlış yazılmış... Ama herkes Aydoğan olarak biliyor. Annemin soyadını taşıyorum.

Gurur Aydoğan: Hanım evladı değilim

■ Babanız da hayatta değil...

Evet, çok sık görüşmüyorduk. Babamın diğer evliliğinden iki kız kardeşim var. Onlarla çok iyiyiz. Annem hayattayken onları çok severdi, onlar da annemi... O kötü olay olduğunda kardeşlerim de yanımdaydı.

■ Özgür bir ruhsunuz, çok ‘anneci’, hanım evladı değilsiniz...

(Gülüyoruz) Akrep burcuyum, özgür ruhluyum. Anneme düşkündüm ama ‘anneci, hanım evladı’ değilim. Annem saygıdan “Git şunun elini öp” dediği için dışarıdan öyle görünüyordu.

■ Annenizin oynadığı rolleri, verdiği pozları bir erkek evlat olarak eleştirir miydiniz?

Öyle şeyleri konuşmazdık. Annem yanlış bir şey yapmamıştır, konuşulacak bir tarafı yok.

■ Oya Hanım’ın ölümüyle bir yılda hayatınızda ne değişti?

İşime daha çok sarıldım. Hatta son oynadığım dizi bu dönemi atlatmamda çok yararlı oldu. Annem iyi yerlere gelmemi çok istiyordu. Bu da beni işim konusunda kamçıladı. Kız arkadaşım Başak Güröz’ün de katkısı büyük.

■ Psikolojik destek aldınız mı?

Hayır. En çok dua etmek, namaz kılmak iyi geldi.

■ Annenizin en çok nesini özlüyorsunuz?

Her şeyini özlüyorum. Sevgisini, kokusunu çok özlüyorum. Ne bileyim, sinemaya çok giderdik, onun evde bir köşesi vardı, orada oturur sohbet ederdik.

■ Her şeyi konuşur muydunuz?

Bazı şeyleri konuşurduk, bazılarını konuşmazdık ama hissederdi. Beni merak ederdi, ama celalleneceğimi bildiği için gözüme fazla sokmazdı. Çok anaç bir kadındı, onu özlüyorum.

■ Kolsuz kanatsız kaldığınızı hissediyor musunuz?

Hayır, hiç öyle bir psikolojidem değilim. Bu doğal bir süreç. Öteki dünyaya inanıyorum, orada buluşacağız.

■ Cenaze kalabalıktı. Sonrasında yine çok insan oldu mu yanınızda?

Öyle bir beklentim yok ama bu süreçte İsmail Özkan, Örfi Bilgin, Orhan Gencebay-Sevim Emre, Yaşar İvrül hep yanımda oldu. Kida dayım, kuzenlerim var. Yalnız değilim, ağaç kavuğundan çıkmadım. Annemin vefatından sonra mağdur olmuşum gibi bir görüntü çizildi ama değilim. Güçlü bir erkeğim!

■ Bülent Ersoy annenizin çok yakın arkadaşıydı...

Annemin arkadaşıydı ama annenin babanın arkadaşlarıyla ne kadar konuşursun ki? Kila bana yeter.

BENİM YOLUM DAHA FARKLI


■ Anneniz sayesinde kapılar daha kolay açılmıştır...

Dışarıdan öyle görünüyor. Annem rica ettiği için bana destek çıkmış yapımcılar oldu. Ama tam tersi daha çok oldu. Önyargılı oldukları, “Bizim Oya’nın oğlu...” dedikleri de oldu. Bu büyük dezavantajtı.

■ İşiniz konusunda annenizle anılmanıza kızıyor musunuz?

Hayır. 2011’den bu yana kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Annem bazı konularda destek çıkıyordu. Ama benim ayrı bir yolum vardı o hayattayken de...

■ Peki onun sizinle ilgili hayalleri var mıydı?

Annem çok yansıtmasa da benim iyi bir dizide, filmde rol almamı isterdi. İşim konusunda taktik pek vermezdi, ana-oğul ilişkimizden ötürü. Son oynadığım dizide keşke beni görebilseydi. Onunla karşılıklı oynamayı da isterdim.

Haberin Devamı