Harun Kolçak 2016'nın Haziran ayında hastaneye kaldırılmış ve yoğun bakıma alınmıştı. Tedavi süreci devam ederken, rahatsızlanmadan önce birçok ünlü isimle stüdyoda kaydettiği klasik şarkılarından oluşan ‘Çeyrek Asır’ isimli albümü piyasaya çıkmıştı. İşte Kolçak'ın Zamanımı ve gücümü arkamda çok daha düzgün şeyler bırakarak bu dünyadan gitmek için harcayacağım” dediği son albümü için verdiği röportaj... Babamdan dolayı hazırlıklıydım aslında yaşanacaklara. O başka bir kulvarda Türkiye’de sanatçı olmanın sıkıntılarını çekti. Devletin sanatçısına sahip çıkmadığını bilerek, duyarak büyüdüğüm için olacakların farkındaydım. Tabii benim de çektiğim şeyler oldu. Ama bana çektirenlerin, aynı dertleri bir süre sonra kendilerinin de çektiklerini gördüm. Bunu izlemek hoş oluyor... Zirve çok tehlikeli. Orada kimseye yer yok. Bir tek sen varsın. Sonrası için iki seçeneğin var... Ya aşağı inecek ya da intihar edeceksin... Ben kendimi yavaş yavaş daha makbul bir noktaya çektim. Şimdi yerimden memnunum, tek derdim sağlığım. Kanser hiçbir zaman geçmiyor. Sadece kontrol altına alınıyor. Hepimizde de kanser hücresi var. Yüzde 40 yaşama şansım olarak hastaneye kaldırıldım. Beni görenler öldüm sanmış... Sonrasını da hatırlamıyorum.... Hayır, aslında sonradan ortaya çıktı ki benim hastanelik olmamın sebebi aslında kanser değilmiş.. Kansere bağlı, orada çok iyi gizlenmiş olan başka bir oluşum; halk arasındaki adıyla ‘hastane mikrobu’... Bu genelde hastanelerde yakalanılan bir rahatsızlık. Prostatın altında öyle bir yerde yuvalanmış ve kendine öyle bir dünya yaratmış ki... Görülmesi ve bulunması neredeyse imkânsız. 10 ameliyat geçirdim. Ama kahramanım Profesör Oktar Asoğlu oldu. Şimdi o rahatsızlığı atlattım. Yoksa burada seninle konuşamazdım. İyiyim. Üç aydır yürümediğim için bacaklarım zayıfladı. Ayakta durmakta zorlanıyorum. Birkaç gün içinde hastaneden çıkmayı planlıyorum. Ama belli bir süre tedavilerim devam edecek ve sık sık kontrole gelip gideceğim. Korkmasam neye yarar! Öleceğim zaten! Evet. Hayatın değerini anlıyorsun. Çevrendeki insanların değersizliğini görüyorsun Ben değiştim. Bazı şeylere farklı bakıyorum. Daha iyi bir adam oldum. Kimseyle uğraşacak halim yok. Senin neşen beni ilgilendiriyor ama derdin beni ilgilendirmiyor artık. Arayan sormayanlar oldu. Eskiden kızardım ama artık takmıyorum. Etrafımdaki kimseye, ne vefasızım diye harcayacağım zamanım ne de gücüm var. Zamanımı ve gücümü arkamda çok daha düzgün şeyler bırakarak bu dünyadan gitmek için harcamayı düşünüyorum. Sezen sözleri ve ruhuyla bu albümde. Onunla telefonda görüştük. O dönemde annesini kaybetti, zor günler geçirdi. Böyle bir süreçte onu zorla şarkı okumaya çağırmak uygun gelmedi. Hayatımın belli bir dönemini daha farklı değerlendirebilirdim. Bu kadar. Başka soru sorma bu konuyla ilgili... Benim için söylenenlere kızmam ama Eşref Kolçak’a bunu yapmak bir ayıptır. Asla böyle bir şey yok. Eminim hâlâ bunlara da inanlar var. Bir çocuğum olsun isterdim. Pişman değilim ama üzgünüm. Aslında biliyor musun benim bir çocuğum oldu... Kız arkadaşım düşük yaptı. Çok gençtim. O gün Ölüdeniz’deydik. Bir kan gölünün ortasında iki genç insan ağlıyorduk. Benim için büyük bir travma oldu. Harun Kolçak’ın ‘Çeyrek Asır’ isimli albümünde onun ‘Gir Kanıma’, ‘Yanımda Kal’, ‘Elimde Değil’, ‘Müptelayım Sana’ gibi ölümsüz şarkılarını Işın Karaca, Aşkın Nur Yengi, Kubat, Zara, İrem Derici, Bedük, Yaşar, Hakan Kahraman gibi isimler yeniden stüdyoya girerek Kolçak’la yorumladı.