Kemal Kılıçdaroğlu'dan erken seçim yorumu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısı çıkışında gazetecilerin erken seçim sorusuna "Ana aktörü bekleyelim" yorumunu yaptı
17 Nisan 2018 , Salı 13:48
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları...
Belediye Başkanlarımıza her zaman şunu söylerim; Size oy versin vermesin herkesi kucaklayacaksınız. İkinci konu; Vatandaştan vergi topluyorsunuz, halka hesap vereceksiniz. Seçim atmosferine girdik bunlar mahalle mahalle gezecekler. Erken seçime gidiyoruz oy verin bunu yapacağız diyerek yine sizi kandırmaya çalışacaklar. Siz onlara sandıkta dersini vereceksiniz.
"VATANDAŞIN TAPUSUNU VERECEĞİM SENİN TAPUNU VERMEYECEĞİM"
"Bay Kemal tapusuz yerlere tapu dağıtacakmış" demiş. Evet dağıtacağım 50 yıldır orada oturuyorsa anasının ak sütü gibi vereceğim. O zat bilsin ki biz rahmetli Ecevit'in geleceğinden geliyoruz. Çocukları orada olmuş şimdi diyorlar ki 'Buradan çık kardeşim burası çok değerlendi.' Vatandaşın eviyle uğraşır kendisi daha önce 'Ben kaçak evde oturuyorum' diyordu. Kendisi lüks sarayda oturuyor ya vatandaşın tapusunu vereceğim senin tapunu vermeyeceğim.
"HER FİLMİN TARIK AKAN'I, KADİR İNANIR'I, YILMAZ GÜNEY'İ VARDIR"
Romanlarla görüşmesine değinen Kılıçdaroğlu, "O zat sizi ayağına çağırıyor, ben ayağınıza geldim dedi. Bu zat celalenmiş. Bay Kemal diyor, buyur Bay Recep. Bay Recep diyor ki, ben sizin içinizden çıktım diyor. Nereden çıktı bilmiyorum, bir şeyi biliyorum. Sen Sulukule'ye ihanet ettin. Bu geldi, buralar çok değerlendi, sürün bunları dedi. Aralarından çıktıklarını sürdü. Şimdi de ahkam kesiyor, ben aranızdan çıktım diye. Eski filmlerdeki gibi içinden çıktığı mahalleye lüks arabayla gelir. Ama unutma her filmin Tarık Akan'ı, Kadir İnanır'ı, Yılmaz Güney'i vardır." şeklinde konuştu.
"SANA NE VERDİLER DE KANIYORSUN KARDEŞİM?"
Sana ne verdiler de sen kanıyorsun kardeşim? Bir günde mazota iki sefer zam yap diye dış güçler mi söylüyor? Büyük ihaleleri dolarla yapıyosun. Dış güçler mi diyor? Dış güçler mi söyledi sana et ithal et diye ki etlerin yarısı da bozuk.
"SEÇİM DİYORLAR YA, OLACAK İNŞALLAH"
Seçim diyorlar ya. Olacak inşaallah. Vatandaş gönderecek bunları inanıyoruz. Artık bunlar devleti yönetemiyorlar. Gidemiyorlar da. Ne diyorlar? Onların sözcüsü konuştu seçime gidelim diye. Diyorlar ki artık biz yönetemiyoruz, vatandaş bizi göndersin. Bu ülkeyi adam gibi yönetecek yöneticilere ihtiyacımız var.
AMERİKA'NIN SURİYE SALDIRISI
Amerika, İngiltere ve Fransa Miraç Kandili gecesi Suriye'yi bombaladılar. Ben o sabah Hatay'daydım. Şunu söyledim, kimyasal silah kullanmak suçtur. Çünkü kimyasal silahla bütün canlıları yok ediyorsunuz. İki; ama kimyasal silahı kimin kullandığını tespit edilmesi lazım. BM bir teknik heyet gönderir gider bakarlar. O kimyasal silahın hangi ülke ve fabrikada üretildiği de tespit edilebiliyor. Bir iddia üzerine bombaladılar. Ben o sabah bu bombalamanın doğru olmadığını söyledim. Bir iddia üzerine bir ülkeyi bombalayamazsınız. Önce ispat edeceksiniz. Üstelik bombalananlar kim, Araplar, Kürtler, Ezidiler yani bizim akrabalarımız. Onların akrabalarının bir kısmı da burada. Ben bunları doğru bulmadığımı ifade ettim. Aynı şeyi Saddam için yaptılar ama sonunda kimyasal çıkmadı. O sabah Erdoğan'ın yaptığı açıklama: Yapılan operasyonu doğru buluyorum. Onun için bu gece uykusuz geçti. Bunu takip ettik, rejimin yaptığı saldırıların cevapsız bırakılmaması düşünülemezdi diyerek egemen güçlerden yana tavrını koydu. Hatay'da şunu söyledim; Taraflara bir bakın, biri Allah Allah diye saldırıp karşı tarafı öldürüyor. Karşıdaki de öyle saldırıyor. Müslümanlar birbirlerini öldürüyor. Silahların bir kısmı Amerika'ya bir kısmı Rusya'ya ait. Dört devletin yöneticileri biraraya gelse konuşsa kendisi çözse daha doğru olacak. Erdoğan tam tersini yapıyor. 'Bombalayın' diyor. Masum insanların ölümünden zevk alanlara yönetici denmez onların sağlık sorunları vardır. Bunların bir de derneği var. İHH diye bir kuruluş var. İHH, Gazze'ye Mavi Marmara'yı götüren bunlar. 9 kişi öldü bunlar çark ettiler ölülerine bile sahip çıkmadılar.
KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A ÇOK SERT POSTAL YANITI
Hatay'da Sakız Karakolu'na gittim. Asker elbisesi diktirmedik kendimize normal kıyafetlerle gittik. Bizi karşıladılar, oturduk konuştuk. Durumlarını sorduk. Hepsinin morali iyi. Kendi yemeklerimizi, ekmeğimizi, pastamızı kendimiz yapıyoruz dediler. Karakola girerken de küçük bir avluda Atatürk büstü önünde fotoğraf çektirdik. Ben de komutana, "Vatan size minnettardır" dedim. Benim Hatay ziyaretimden sonra Beyefendi postala mı ihtiyacın var parka falan eksikse onu da gönderelim demiş. Ben postalı da parkayı da 1968'lerde giydim. Sen 6. Filo'nun önünde secde ederken ben ülkenin bağımsızlığını savunuyordum. Benim postala parkaya ihtiyacım yok. Eğer elinde fazla varsa oğluna ver gönder askere. Eğer yoksa oğlum askerden geldi parkasını ve postalını senin askerlik yapmayan çocuklarına göndereceğim.
"BİZDE ARTIK FETÖ'CÜ YOK DİYOR..."
AK Parti'nin sözcüsü açıklama yapmış: Partimizde FETÖ'cü kalmadı hepsini temizledik diyor. Bizde artık FETÖ'cü yok diyor. Ama şu sorunun cevabını istiyorum; Sen o FETÖ'cüleri temizlerken FETÖ'cü olduğunu biliyorsun. Kaçı hakkında suç duyurusunda bulundun? Eğer suçluyu korursan sen de onun kadar suçlusun. Birbirlerini gayet iyi biliyorlar. Alttakileri temizlediler, yukarıdakiler duruyor.