Hepsi ünlü, hepsi alanında çok iyi. İşlerine bir sözümüz yok ama aşklarını konuşabiliriz, öyle değil mi? Bu hafta ünlü çiftlerin aşkın hangi ‘en’ halini yaşadıklarını derledim. Mehmet Coşkundeniz yazdı... Birbirini bu kadar tamamlayan, bu kadar yakışan başka bir çift daha yok. Romantik fotoğraflarına sosyal medyadan gıptayla bakıyoruz. Eliz Sakuçoğlu bir röportajında sevgilisinin neyinden etkilendiğini şöyle anlatmış: “Anı ve hayatı dolu dolu yaşıyor. Birbirimize sarılarak uyuyoruz, kavga bile edemiyoruz... Hep ruh eşimi arıyordum. Bir gün karşıma çıkacağını biliyordum. Onu buldum. Onunla ömrümün sonuna kadar mutlu bir hayatım olacağını biliyorum.” Aşkları sonsuz olsun... Hani bir ressama, “Bize aşkı çiz ama şöyle fiyakalısından olsun. Kadını nabzı hızlandıran, erkeği iç titreten cinsten olsun” diye tablo ısmarlasan, Fahriye Evcen ile Burak Özçivit’i çizer. Birkaç gün önce evlenerek, aşklarını taçlandırdılar. Birbirlerine bakarken yüzleri gülüyor. Ne giyseler olay, nereye gitseler hadise. Son yıllarda böyle güzel ve böyle yakışıklı iki ünlüyü, böylesine dedikodusuz ve hayranlık verici bir aşkın içinde görmemiştim. Evlilikleri ‘ömürlük’ olsun. Aşk, sevgi, mutluluk, aile, başarı... Olumlu olarak adlandırılan ne varsa hepsi bu çiftte toplanmış. Etle tırnak gibiler. Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da, hatta dünyada kendilerinden söz ettiriyorlar. İşlerini profesyonelce yaparken birbirlerini asla ihmal etmiyorlar. Benim ikizlerle, onların oğulları aynı anaokuluna giderken, onca işinin arasında Halit Ergenç’in defalarca oğlunu okuldan almaya geldiğini görmüştüm. Aşkları nazardan uzak olsun. Nasıl güzel, nasıl romantik başlamıştı aşkları... Instagram’da paylaştıkları sarılmalı fotoğrafları, kalpleri, aşk sözcüklerini gördükçe yüzümüze tatlı bir gülümseme yayılıyordu. Sonra ne oldu? Önce paylaşımları azaldı. Dedikodular ortaya çıkınca, “Hayır birlikteyiz” dediler. Murat Boz’un o meşhur çapkınlık gecesinde yakalanmasının ardından da “Biz zaten ayrılmıştık” açıklamasını yaptılar. Bu ara yine birlikteler. Aşkta vazo bir kez kırıldı mı kolay tamir olmaz ama biz dileyelim öyle olsun. Güzel mi güzel bir oyuncu kadın, yakışıklı mı yakışıklı bir oyuncu erkek. Birbirlerine çok yakışmaları ayrı, yarattıkları sinerji apayrı. Birliktelikleri hiç sırıtmıyor. Sanki hep birlikteydiler... Aynı reklam filminde rol alırken tanışıp sevgili oldular. Şimdi, aynı filmde oynayacaklar. Mükemmel uyumlarına hiç şüphe yok. Ayrı projelerde olduklarında da birbirlerine çok destek veriyorlar. İşleri de, aşkları da bol olsun. Alişan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2017’de evleneceğine dair söz verdi. Sonra bir ara Amerika’da ortaya çıktı ve “Ben kızlara yanaşıyorum ama beni reddediyorlar” minvalinde, kurgu olduğu çok belli olan bir video yayınladı. Çok güldük (!) Sonra birden, ‘izdivaç kraliçesi’ Esra Erol’un kardeşiyle flört etmeye başladı. Tam bir görücü usulü flört oldu. Birkaç gün önce de nişanlandılar. Sanki bir konsepti yerine getiriyorlar. Aşk görevleri başarılı olsun! Magazincilerin en sevdiği klişeler vardır ya, “Flaş, flaş, flaş...”, “Olay, olay, olay...” diye. İşte bu klişeler tam da bu aşk için geçerli. Kavgalar, hakaretler, karakollar, davalar, şiddete dair ne varsa hepsi bu aşkta var. Ne olursa olsun birbirlerinden vazgeçemiyorlar ama bunun da pek sağlıklı olmadığını hangi uzmana sorsalar söyler zaten. Kalbi kırmak kolay, onarmak zordur. Bu yönde çabalarının olduğunu umuyorum. Bundan böyle ilişkileri ‘dingin’ olsun. Mutluluk yüzlerinden okunuyor. Haklarında bir tek kötü haber, bir tek dedikodu yayınlanmadı. Kenan Doğulu konserde sahnedeki çukura düştüğünde ilk koşan eşi oldu. Sanki masal kahramanları... Biz de o masalı okuyan ve hayallere dalan zavallı faniler... Evliliklerinin 2’nci yıldönümünde Kenan Doğulu Instagram hesabından eşine şöyle yazdı: “İlk günkü gibi aşığım. Yıldönümümüz kutlu olsun, güzel yüzün hep gülsün.” Mutlulukları daim olsun. Hep dobra, hep olduğu gibi, hep sahici. Ve elbette büyük bir pop yıldızı. Demet Akalın’dan söz ediyorum. Eşi Okan Kurt başarılı bir işadamı. Kolay değildir, egoyu yenip, eşinin arkasında kalmayı göze almak. Okan Kurt başardı bunu. Üstelik şikayet etmeden, yüksünmeden. Birbirlerine ‘minik’ deseler de, aşkları kocaman. Zaten ne demişti Demet bir şarkısında: “Hayalim üç kelime o da şöyle, evli, mutlu, çocuklu...” Şimdi bu hayali yaşıyorlar. Hayalleri hep gerçek olsun. Bu yazın başında ortaya çıktı. Ne Sıla hayranları ne de Ahmet Kural hayranları ikiliyi birbirine yakıştırabildi. Sıla kadın haklarına, hayvan haklarına, doğaya, insana karşı duyarlı. Ahmet Kural’ın ise 2014’te bir barda karşılaştığı eski kız arkadaşının parmağını kırması henüz unutulmadı. Ekşi Sözlük’teki bir yorum aslında durumu özetliyor: “Hiç düşünmezdim, bugüne kadar bayılırdım fakat soğuttun be Sıla. Adam büyü falan mı yaptırdı anlamıyorum ki.” Ne diyelim, bu da böyle olsun. Eşi Senem Gedik’ten boşandıktan sadece bir hafta sonra POSTA Gazetesi, Mustafa Ceceli’nin Selin İmer’le samimi fotoğraflarını ortaya çıkardı. Hayranları öyle bir şok yaşadı ki, bizi fotomontaj yapmakla suçladı. ‘Muhafazakar’ kanadın şarkıcısı Mustafa Ceceli’nin böyle bir şey yapabileceğine ihtimal vermediler çünkü. Ama aşk bu sevgili okur. En çok ‘yasa dışı’ olanı sever. Ceceli aşkını yasallaştırıyor ve evleniyor. Hayranları tekrar toplamak gerek çünkü. Kararları hayırlı olsun.