Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10’da yer aldığını belirten Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; rekabetçi, örgütlü, teknolojik ve sürdürülebilir üretim modelleri için üreticilerle birlikte, omuz omuza çalışmaya ve üretmeye devam etiklerini söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda tarım başlığı altında, “Çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir, ülke insanının yeterli ve dengeli beslenmesinin yanı sıra arz talep dengesini gözeten üretim yapısıyla uluslararası rekabet gücünü artırmış, ileri teknolojiye dayalı, altyapı sorunlarını çözmüş, örgütlülüğü ve verimliliği yüksek, etkin bir tarım sektörünün oluşturulmasının temel amaç olarak belirlendiğini açıkladı. 11. Kalkınma Planı doğrultusunda Bakanlık olarak hazırladıkları 2019-2023 Stratejik Planı’na dikkat çeken Bakan Pakdemirli, “Misyonumuzu ‘Ülkemizdeki ekolojik kaynakların kalkınma modeli perspektifiyle etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde harekete geçirilip ekolojik, bitkisel ve hayvansal katma değer vasıtasıyla ekonomik güvenliği, gıda arz güvenliğini ve insan sağlığını güvence altına almak’, vizyonumuzu ise ‘Küresel ölçekte model bir ekolojik kaynak yönetimi’ olarak belirledik” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM
Tarım sektörünün giderek artan stratejik önemine paralel olarak birinci stratejik amaçlarının, tarımsal üretimde verim ve kaliteyi artırarak istikrarlı gıda arzını temin etmek olduğunu vurgulayan Bekir Pakdemirli, “Bu çerçevede ‘Güçlü Tarım, Güçlü Türkiye’ ilkesiyle rekabetçi, örgütlü, teknolojik ve sürdürülebilir üretim modelleri için üreticimizle birlikte, omuz omuza çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz. Tarım sektörü 2003 yılından bu yana gösterdiği büyüme ile bugün birçok Avrupa ülkesini geride bırakmıştır. 2020 yılını yüzde 5.9 büyüme ile tamamlayan sektörümüz, Dünya Bankası verilerine göre 2003-2020 döneminde ortalama yüzde 2.93’lük büyüme ile birçok Avrupa ülkesini geride bırakmıştır” diye konuştu.
2022 YILI HEDEFLERİ
- Sertifikalı tohum üretimimizi %5 artış ile 1.4 milyon tona,
- Yılda ortalama 1 milyon dekar alanda mera ıslahı,
- Büyükbaş hayvan varlığını 18,6 milyon başa,
- Küçükbaş hayvan varlığını 65 milyon başa,
- Süt üretimini 23.6 milyon tona,
- Kırmızı et üretimini 1.6 milyon tona,
- Tavuk eti üretimini 2.4 milyon tona,
- Yumurta üretimini 22.5 milyar adete,
- Bal üretimini 122 bin tona yükseltmeyi hedefliyoruz.
- Sulama hibe destekleri ile 1 milyon dekar alanı daha modern basınçlı sulama sistemleri ile buluşturacağız.
- Su ürünleri yetiştiriciliğinde hedefimiz ise 520 bin ton üretim ve 1.5 milyar dolar ihracat.
- Ormancılık faaliyetlerinde kullanılan İHA sayısını 8’e çıkaracağız.
- 2023’e kadar orman alanımızı, ülke yüzölçümünün yüzde 30’u olan, 23.4 milyon hektara çıkaracağız.
- 2022 yılında; 62 baraj, 19 gölet ve bent, 10 HES, 53 sulama tesisi, 13 içme suyu tesisi, 2 atık su tesisi, 50 yeraltı barajı, 133 taşkın koruma tesisi ve 32 arazi toplulaştırma projesi olmak üzere su ve sulama alanında toplam 374 tesisi tamamlayacağız.
- 11. Kalkınma Planı ve Tarım Şurası kararları doğrultusunda bölgesel kalkınma projeleri olan
- GAP, KOP, DAP ve DOKAP başta olmak üzere sulama yatırımlarını hızlandırarak verimli topraklarımızın bereketine bereket katacağız.
AVRUPA’DA BİRİNCİ
Türk çiftçisinin büyük bir başarı hikayesi yazdığını belirten Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü: “2002-2020 döneminde bitkisel üretim değeri yüzde 662 artışla 32.3 milyar TL’den 246 milyar TL’ye, hayvansal üretim değeri yüzde 1.427 artışla 19.9 milyar TL’den 303.8 milyar TL’ye, toplam tarımsal üretim değeri yüzde 954 artışla 52.1 milyar TL’den 549 milyar TL’ye yükselmiştir. 2002 yılında 36.9 milyar TL olan tarımsal GSYH; büyüme rakamlarına paralel olarak 2018 yılında 217 milyar TL, 2019 yılında 276 milyar TL olarak gerçekleşmiş ve 2020 sonu itibarıyla 337 milyar TL’ye ulaşmıştır. Böylece tarımsal hasılada Cumhuriyet tarihimizin rekoru kırılmıştır. 2021 yılının ilk 9 ayındaki tarımsal GSYH ise 297 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bunun da GSYH içindeki oranı yüzde 6.10’dur. Ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10’da yer almaktadır. 2020 yılında 206 ülkeye, 2.090 çeşit tarımsal ürün ihraç edilmiştir. 20.7 milyar dolar ihracat, 15.2 milyar dolar ithalat yapılmıştır. Dış ticaret fazlası ise 5.5 milyar dolar olmuştur.”
KURAKLIKLA MÜCADELE
Pandeminin yanı sıra 2021 yılının küresel ısınma ve iklim değişikliğini çok hissettiğimiz bir yıl olarak da kayıtlara geçtiğini hatırlatan Bakan Pakdemirli, “Bu süreçten en fazla etkilenen alanların başında; tarım, orman ve su geliyor. Kuraklıktan etkilenen çiftçilerimize yanlarında olduğumuzu göstermek için birçok tedbir aldık. Bu kapsamda, üreticilerimize verim kaybına göre dekara 30-100 TL arası destek verdik. Bu bağlamda 651 bin üreticimizi kapsayan 2.6 milyar liralık kuraklık destek ödemesi yaptık. Basınçlı sulama desteği başvurularında belge eksiği olmayan tüm projeleri kabul ettik, 300 milyon TL kaynak sağladık. TARSİM’de poliçedeki devlet desteğini ve çiftçiye ödenen hasar tazminat oranını yüzde 10 artırdık. Ayrıca, maliyetleri azaltmak için TMO aracılığıyla uygun fiyatlı arpa ve buğday satışları başlattık. ‘Bitkisel Üretimi Geliştirme’ projeleri ile yüzde 75 hibeli tohum ve fidan temini gerçekleştirdik” ifadesini kullandı.
TARIM ORMAN AKADEMİSİ
Pandemi döneminde eğitim hizmetlerinin aksamaması için 5 Mayıs 2020’de ‘Tarım Orman Akademisi’ ni faaliyete geçirdiklerini hatırlatan Pakdemirli, “Çiftçiden tüketiciye kadar tüm vatandaşlarımızın; tarım, gıda, hayvancılık, orman, su ürünleri gibi birçok alanda merak ettikleri, öğrenmek istedikleri ve yaşadıkları her türlü soruna cevap bulabilecekleri içeriklere ulaşmalarını sağlıyoruz. Bakanlığımızın uzaktan eğitim platformu olan Tarım Orman Akademisi’ne tarimorman.gov.tr adresinden ulaşılabilir” dedi.
GIDA İSRAFINA KARŞI
İnsan tüketimi amacıyla üretilen gıdanın yaklaşık üçte birine karşılık gelen, 1.3 milyar ton gıdanın her yıl kayba uğradığını ya da israf edildiğini hatırlatan Bakan Pakdemirli, bunun önüne geçmek için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde, “Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Çık” isimli büyük çaplı bir kampanyayı 20 Mayıs 2020’de başlattıklarını söyledi. Bakan Pakdemirli, kampanya ile hedeflerini şöyle açıkladı: “Gıda kayıpları ve israfı konusunda gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde mücadele etmeyi, ilgili tüm tarafları bilinçlendirerek toplumsal farkındalık düzeyini artırmayı ve bu konuda özellikle Türkiye’de gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini uluslararası arenada rol model haline getirmek istiyoruz.”
ÜRETENİN HEP YANINDA
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte hem artan destekler hem de etkin müdahale alımlarıyla üreticinin yanında olmaya devam ettiklerini kaydeden Pakdemirli, şu bilgileri aktardı: “Son 19 yılda, reel rakamlarla toplam 396 milyar lira destek ödemesi yaptık. 2017 yılında 12.9 milyar lira olan tarımsal destek miktarını 2 kat artırarak 2022’de 26 milyar liraya çıkardık. 2002’de 5 ürüne verilen prim desteğini, bugün 18’e çıkardık. Pamuk primini yüzde 37.5 artışla 1 lira 10 kuruşa, ayçiçeği desteğini yüzde 25 artışla 50 kuruşa yükselttik. Üreticimizin girdi maliyetlerini düşürmek için gübre ve sertifikalı tohuma yönelik destekleri açıkladık. Bu kapsamda; hububat grubunda 2020 yılında dekara 16 TL olan gübre desteğini, 2021’de 20 TL’ye, 2022 üretim sezonu için 32 TL’ye çıkardık. Bunun yanı sıra; mazot maliyetinin yüzde 50’sini karşılamaya devam ediyoruz.”
İlandır