Dünya Çevre Günü’nde ilk adımları atıldı! Olimpik Anneler Ormanı kuruluyor...

P&G olarak çevre konusundaki kurumsal yaklaşımınız ve gerçekleştirdiğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Onur Yaprak: Günümüz dünyasında, insanı veya çevreyi olumsuz etkileyebilen sorunlara şirketlerin artık tepkisiz kalamayacağına, markaların da kurumsal vatandaş olarak sorumlulukları olduğuna inanıyoruz.

PG olarak hem global hem de ülke çapında topluma ve çevreye fayda sağlayacak girişimlerde bulunuyor, kurumsal vatandaşlık raporları hazırlıyoruz. 2030 Sürdürülebilirlik Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı “Markalar”, “Tedarik Zinciri”, “Toplum” ve “Çalışanlar” olmak üzere 4 ana başlıkta topladık. Önümüzdeki 10 yıl boyunca hayata geçireceklerimizin dünyanın geleceği için büyük bir öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu amaçla, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında “karbon nötr” olma sözü verdik. Faaliyetlerimiz nedeniyle oluşan sera gazı emisyonuna eş değerde karbon yararı gerçekleştirerek doğal iklim çözümlerine destekte bulunacağız. Üretimimizi ve ürün inovasyonlarımızı 3R (Azalt, Tekrar Kullan, Geri Dönüştür) etrafında şekillendiriyoruz. Yeniden kullanılan ambalajlarla plastiğin tekrar dolaşıma sokularak ömrünün uzatılması için çalışmalar yürütüyoruz.

Carrefoursa olarak sürdürülebilir çevre konusunda neler yapıyorsunuz?

Murat Dinçer: Çevresel ve toplumsal duyarlılıkla hayata geçen birçok uygulamamız var. Marketlerimizden alışveriş yapan 500 bin müşterimizi, Sıfır Atık inisiyatifimize dahil etmek için çalışıyoruz. Tüm mağazalar için “Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi” başvurusu yaptık ve 77 marketimize sıfır atık belgesi aldık. Atık değeri taşıyan kâğıt, metal, plastik, bitkisel yağ, pil gibi ürünleri ayrıştırarak geri dönüşüm firmalarına iletiyoruz.

Geçen sene yaklaşık 14 ton atık yağın biodizele dönüştürülmesini sağladık. Taze sebze – meyve reyonlarında geri dönüştürülmüş tabaklar kullanarak, 7,6 ton plastiğin atık olmasını engelledik. 2020 yılında ilk kez CDP bünyesinde iklim değişikliği ve su konularında raporlama yaptık.

ÇEVKO ülkemizin çevre konusundaki en köklü STK’larının başında geliyor. Misyonunuz ve çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Mete İmer: 1991 yılında kurulan ÇEVKO Vakfı, ülkemizde sürdürülebilir geri dönüşüm sisteminin öncüsüdür. 30 yıldır geri dönüşüm kültürünün yaygınlaşması ve toplumun kaynağında ayrı toplama alışkanlığı edinmesi için çalışıyoruz. 2020 yılında 2.300 ekonomik işletmenin 600 bin tona yakın ambalaj atığının toplanıp geri dönüştürülmesini sağladık. Türkiye genelinde yüzlerce belediye ile işbirliği yaptık; dış alanlara yerleştirmeleri için yüz binlerce ambalaj atığı kumbarası sağladık. Yıllardır öğrenci ve öğretmenlere çevre eğitimleri veriyoruz. Ayrıca, ÇEVKO Akademi ile Vakfın bilgi birimini ve eğitim modüllerini tek çatı altında sanayi kuruluşlarının hizmetine sunuyor. Son yıllarda özellikle iklim krizi ve döngüsel ekonomiye geçiş konularına odaklandık.

Üç kurum el ele vererek “Olimpik Anneler Ormanı” projesini başlattınız. Bu proje kapsamında neler yapılacak, hedefleriniz nelerdir?

Onur Yaprak: Geçen yıl tüm dünyada Covid-19’un olumsuz etkilerini yaşadık. P&G olarak hep beraber zorlukların üstesinden gelebileceğimizi vurgulamak için “Aynı Çatı Altında, Umutla Yarına” projesini hayata geçirdik. 2021 yılına girerken global iyilik hareketi başlattık ve toplumsal fayda yaratacak 2.021 İyilik projesi gerçekleştirme taahhüdü verdik. Bu yıl gerçekleşecek Yaz Olimpiyatları sponsorluğu ve ‘Olimpik Anneler’ projesi kapsamında Carrefour ve CEVKO ile gerçekleştireceğimiz ‘Olimpik Anneler Ormanı’ bu iyilik projelerinden biri. Kuracağımız orman ile hem sporcularımızın ve annelerinin mirasını gelecek nesillere aktarmayı, hem de yarınlara yeşil bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.

Murat Dinçer: Carrefoursa olarak bu anlamlı projenin parçası olmaktan çok mutluyuz. İzmir – Manisa arasında 5 bin fidan dikilmesi hedeflenen “Olimpik Anneler Ormanı” projesi için 1 Paket 1 Destek başlığıyla satış gerçekleştirerek destek veriyoruz.

Geleceğimizi tehdit eden iklim değişikliği konusunda öngörüleriniz nelerdir?

Mete İmer: Küresel salgın süreci bizlere birçok şeyin ne denli kırılgan olabildiğini gösterdi. Salgın, karşımıza ani bir tehdit olarak çıktı; ancak insanlık için salgın öncesinde de var olan, iklim değişikliği tehdidini göz ardı etmememiz gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda daha da fazla hissedilecek bu tehdit için el ele vererek çözüm üretmeliyiz. Döngüsel ekonomi ve atık yönetimi sürdürülebilir bir dünya için çok önemli. Evlerimizde yapacağımız basit geri dönüşümlerle, tıpkı dikilen fidanlar gibi iyilik yolunda bir fark ortaya koyabiliriz.

Verdiğiniz faydalı bilgiler için teşekkür ederim. Çevre dengesi ile ekonomik büyümenin birlikte değerlendirilmesi, doğal kaynakların etkin kullanılarak, sadece günümüzün değil gelecek kuşakların da ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir model oluşturulması sürdürülebilirlik için çok önemli. Olimpik Anneler Ormanı’nın bu amaca katkı sağlamasını ve sürdürülebilir çevre uygulamalarına örnek olmasını diliyorum.

İlandır